Eğitim Bir Sen Antalya Şube Başkanı Eyüp Bülent Miran, İsrail tarafından 16 yıldır boykot altında tutulan 2 milyonu aşkın insanın yaşadığı Gazze’de işgalci rejimin saldırılarına karşı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve BM Genel Kurulunu, uluslararası toplum ile insan hakları kurum ve kuruluşl..
Eğitim Bir Sen Antalya Şube Başkanı Eyüp Bülent Miran, İsrail tarafından 16 yıldır boykot altında tutulan 2 milyonu aşkın insanın yaşadığı Gazze’de işgalci rejimin saldırılarına karşı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve BM Genel Kurulunu, uluslararası toplum ile insan hakları kurum ve kuruluşlarını harekete geçmeye davet etti.
Siyonist İsrail’in Filistin’in topraklarını silahlı yerleşimcilerin işgaline açarak işgali genişlettiğini, Kudüs’te Filistinlilerin evlerini ve iş yerlerini yıktığını, Mescid-i Aksa’ya saldırarak, sadece Müslümanlar için değil Hıristiyan ve Yahudiler için de kutsal kabul edilen barış şehri Kudüs’ü kan gölüne çevirdiğini belirten Memur Sen Antalya Temsilcisi ve Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Eyüp Bülent Miran, “İşgal rejiminin insanlık dışı boykot, sürgün, katliam ve şiddetine sessiz kalırken Filistin halkının meşru savunmasını terör olarak damgalayan bilindik bir çifte standart ve ikiyüzlülükle karşı karşıyayız” dedi.
“Filistin’in mücadelesi haklı, meşru ve insanidir”
Miran sözlerini şöyle sürdürdü:
“1947’den beri bir soykırım planı çerçevesinde sistematik katliamlara uğratılarak milyonlarcası yurtlarından sürülen, kalanlarsa adeta yüksek güvenlikli hapishanelerden farksız olan Batı Şeria ve Gazze’de açlık, yoksulluk ve yoksunlukla boğuşmaya mahkûm edilen, her gün en az birkaçının siyonist asker ya da yerleşimcilerin kurşunlarına hedef olduğu Filistin halkının mücadelesi haklı, meşru ve insanidir. 16 yıldır boykot altında tutulan 2 milyonu aşkın insanın yaşadığı Gazze’ye ilaç girişi yasaklanmakta, rejimin saldırılarında yıkılan evlerin yapılması için gereken inşaat malzemelerinin girişine izin verilmemektedir. Bir insani trajedinin yaşandığı Gazze’de 2 milyonu aşkın kitle maalesef hastane, okul, elektrik, sağlıklı içme suyu, okul gibi ihtiyaçlardan yoksun yaşamaktadır. İnsanca yaşamı mümkün kılacak hiçbir şeyin olmadığı Gazze’de her şeyden öte işgalci güçlerin saldırıları nedeniyle can güvenliği bulunmamaktadır.”
Miran, “Memur-Sen Konfederasyonu olarak BM Güvenlik Konseyi ve BM Genel Kurulunu, İsrail’e yönelik aldığı kararları uygulamaya, uluslararası toplum ile insan hakları kurum ve kuruluşlarını işgalci rejimin saldırılarına karşı harekete geçmeye davet ediyoruz. Uluslararası hukuku ve BM kararlarını hiçe sayan, planlı bir soykırımı sistematik katliamlarla sürdüren siyonist rejiminin işlediği insanlık suçlarının ve işgalciliğinin hesabı medeni dünya tarafından mutlaka sorulmalıdır. Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılar durmalı, Filistin halkına yönelik boykot acilen kaldırılmalı, işgalci rejim şiddet ve katliamlara son vermelidir. Memur Sen olarak kardeş Filistin halkının işgale karşı meşru mücadelesini destekliyor, mazlum ve mağdur Filistin halkının yanında olduğumuzu bir kez daha yineliyoruz” ifadelerini kullandı.
Siyonist İsrail’in Filistin’in topraklarını silahlı yerleşimcilerin işgaline açarak işgali genişlettiğini, Kudüs’te Filistinlilerin evlerini ve iş yerlerini yıktığını, Mescid-i Aksa’ya saldırarak, sadece Müslümanlar için değil Hıristiyan ve Yahudiler için de kutsal kabul edilen barış şehri Kudüs’ü kan gölüne çevirdiğini belirten Memur Sen Antalya Temsilcisi ve Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Eyüp Bülent Miran, “İşgal rejiminin insanlık dışı boykot, sürgün, katliam ve şiddetine sessiz kalırken Filistin halkının meşru savunmasını terör olarak damgalayan bilindik bir çifte standart ve ikiyüzlülükle karşı karşıyayız” dedi.
“Filistin’in mücadelesi haklı, meşru ve insanidir”
Miran sözlerini şöyle sürdürdü:
“1947’den beri bir soykırım planı çerçevesinde sistematik katliamlara uğratılarak milyonlarcası yurtlarından sürülen, kalanlarsa adeta yüksek güvenlikli hapishanelerden farksız olan Batı Şeria ve Gazze’de açlık, yoksulluk ve yoksunlukla boğuşmaya mahkûm edilen, her gün en az birkaçının siyonist asker ya da yerleşimcilerin kurşunlarına hedef olduğu Filistin halkının mücadelesi haklı, meşru ve insanidir. 16 yıldır boykot altında tutulan 2 milyonu aşkın insanın yaşadığı Gazze’ye ilaç girişi yasaklanmakta, rejimin saldırılarında yıkılan evlerin yapılması için gereken inşaat malzemelerinin girişine izin verilmemektedir. Bir insani trajedinin yaşandığı Gazze’de 2 milyonu aşkın kitle maalesef hastane, okul, elektrik, sağlıklı içme suyu, okul gibi ihtiyaçlardan yoksun yaşamaktadır. İnsanca yaşamı mümkün kılacak hiçbir şeyin olmadığı Gazze’de her şeyden öte işgalci güçlerin saldırıları nedeniyle can güvenliği bulunmamaktadır.”
Miran, “Memur-Sen Konfederasyonu olarak BM Güvenlik Konseyi ve BM Genel Kurulunu, İsrail’e yönelik aldığı kararları uygulamaya, uluslararası toplum ile insan hakları kurum ve kuruluşlarını işgalci rejimin saldırılarına karşı harekete geçmeye davet ediyoruz. Uluslararası hukuku ve BM kararlarını hiçe sayan, planlı bir soykırımı sistematik katliamlarla sürdüren siyonist rejiminin işlediği insanlık suçlarının ve işgalciliğinin hesabı medeni dünya tarafından mutlaka sorulmalıdır. Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılar durmalı, Filistin halkına yönelik boykot acilen kaldırılmalı, işgalci rejim şiddet ve katliamlara son vermelidir. Memur Sen olarak kardeş Filistin halkının işgale karşı meşru mücadelesini destekliyor, mazlum ve mağdur Filistin halkının yanında olduğumuzu bir kez daha yineliyoruz” ifadelerini kullandı.