Vali Ersin Yazıcı’dan, Antalyalılara deprem bölgesi için konteyner çağrısı
Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen ve hepimizi büyük üzüntüye sürükleyen depremlerin ardından Antalya’daki depremzede vatandaşlar için çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Depremzede vatandaşların yaralarını sarmak adına yürütülen çalışmaları yerinde inceleyen Vali Ersin Yazıcı, Kemer ve Kumluca/Adrasan’da konaklayan depremzedeleri ziyaret edip vatandaşların taleplerini dinledi.
Deprem bölgesinden gelen vatandaşların rahat etmeleri için çalıştıklarını aktaran Vali Yazıcı; “Depremzede vatandaşlarımızıburada rahat ettirmeye, temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Bu noktada da Kemer’de büyük işler başarıldı. Bugün bunları görüyoruz. Ben başta Kemer Kaymakamımız olmak üzere emeği geçen herkese, gönüllülere, buradaki turizm derneğimize ve çalışanlarınabizlere verdikleri her türlü destekten dolayı teşekkür ediyorum. Vatandaşlarımızın ihtiyaçlarıyla ilgili tespitlerimiz ve yardımlarımız devam ediyor. İnşallah bu zor günlerden, bu büyük afetin yarattığı olumsuzluklardan hep birlikte sıyrılacağız.” dedi.
Ziyaret sırasında konteyner konusunda deprem bölgesinde ihtiyacın olduğuna dikkat çeken Vali Yazıcı: “Konteyner bölgede büyük ihtiyaç. Hayırseverlerimizin bu konuda desteğini bekliyoruz. Biz tır ile bölgeye sevkiyatını sağlıyoruz. Bu noktada hayırseverlerimizi duyarlı olmaya davet ediyorum. Biz Antalya olarak 1.800 civarında konteynerı bölgeye gönderdik. Ama çok daha fazlasını gönderebileceğimizi umuyorum. Bu noktada herkesin katkısını bekliyoruz. Devletimizin açmış olduğu Evim Yuvam Olsun kampanyasına katılmaya da tüm vatandaşlarımızı davet ediyorum” çağrısında bulundu.
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.02.22 10:38:01
Son Düzenlenme Tarihi :
Sinema yazarı Burçak Evren: "Altın Koza, kendi küllerinden doğan bir festival"
Burçak Evren, 30. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali ile ilgili yazısında, “Ülkemizde yapılan ulusal film festivallerin ana destekleyicilerine bakıldığında, bunların neredeyse tümüne yakınının yerel yönetimler olduğunu görürüz. Yerel yönetimlerin kültür/sanata bu türden katkıları hiç kimse tarafından yok sayılmayacak kadar büyük bir önem taşır. Ülkemizde, ulusal film festivallerin ilk kez ortaya çıkıp, süreklilik kazanması da bu az sayıdaki yerel yönetimlerin kültür sanata ve de sinemaya önem vermelerinden kaynaklanmaktadır” ifadesini kullandı.
“Ancak yerel yönetimlerin bu alandaki katkıları ne yazık ki hiçbir zaman istenilen ve arzu edilen sayıda olmamıştır” değerlendirmesinde bulunan Evren, şöyle devam etti:
“Birçoğu bu işe girişmiş ancak, ekonomik, vizyon darlığı, kültür sanatı algılama ve de politik nedenlerle pek başarılı olamamışlardır. Bu konuda, özellikle Adana ve Antalya olmak üzere iki kentin yerel yönetimleri hem bu alanın bu coğrafyada öncüleri ve örnekleri olmuş, hem de zaman zaman karşılaştıkları tüm zorluklara rağmen bu etkinliklere devamlılık kazandırmanın üstesinden gelmişlerdir. Adana, ilk festivalini 1969 yılında yapmasına, bir dizi istenmeyen nedenlerden ötürü kimi mecburi aralar vermesine rağmen bu yıl 30’uncu yaşını kutluyor. Yani 54 yıllık bir maziye sahip olup da 30 yaşına basmak, bu coğrafyada sanıldığı gibi kolay bir şey değildir. Kolay olmayan, onca badireler içinde 54 yıla 30 festival sığdırmak, dahası festivalden vazgeçmemek, diretmek, her şeye rağmen, unutmamak, onu yapabilme isteğinden kaynaklanan Sisifosvari bir Çukurova inadını göstererek kendi küllerinden bir çeşit doğma azmidir. Tabi ki Adana’nın inatla Altın Koza’yı sürdürmesi bir rastlantı, ya da kuru bir inat değildir. Yazlık sinema kültürünün bir yaşam biçimine dönüşüp, bu yaşam biçiminden bir çok sinemacının yetiştiği bir kentin ekonomik nedenlerden sinemaya küsmesi asla mümkün olmamıştır. İşte onun içindir ki 54 yıla 30 festival sığdırıp devam ettirmek, devam etmekle de kalmayıp bu coğrafyanın üç büyük festivalinden bir olmak ve o büyüklüğünü her sene kendini yineleyerek değil de yenileyerek ortaya koymak bu festivalin değişmeyen ve kolay kolay değişmesi mümkün olmayan tek özelliğidir.”
“Bir başkadır Adana’da festival keyfi”
Sinema yazarı Burçak Evren, bazı kentlerin onca zenginliğine ve kültürel birikimlerine rağmen film festivallerine pek sevmediğini belirterek, “Ne yapsanız yapın bu tür kentlerde bir festival havası oluşturup onun süreklik kazanmasını sağlayamazsınız. Birkaç kez yapılıp silinip giderler. Ancak kimi kentler festivalleri geniş yapraklı egzotik bitkiler örneği için alıp özümserler. Kendisi gibi yapıp onunla bütünleşirler. Tıpkı Adana’da olduğu gibi. Onun için bir başkadır, Adana’da festival keyfi” ifadelerini kullandı.