SON DAKİKA

logo

Amerikalı ve Avrupalı turistler, İsrail’deki ikinci liman rotasını iptal edip Alanya’ya geldi

İsrail’in Hayfa Limanı’ndan yola çıkan Hollanda bandıralı 300 metre uzunluğundaki lüks kruvaziyer gemisi Nieuw Statendam, savaş nedeniyle İsrail’deki başka bir liman yerine rotasını Alanya’ya çevirdi.
Çoğunluğu ABD vatandaşı olmak üzere 2 bin 542 turist Alanya Limanı’na demir attı. Hayfa Liman..

İsrail’in Hayfa Limanı’ndan yola çıkan Hollanda bandıralı 300 metre uzunluğundaki lüks kruvaziyer gemisi Nieuw Statendam, savaş nedeniyle İsrail’deki başka bir liman yerine rotasını Alanya’ya çevirdi.
Çoğunluğu ABD vatandaşı olmak üzere 2 bin 542 turist Alanya Limanı’na demir attı. Hayfa Limanı’ndan sonra başka bir İsrail limanına gidecek olan yolcu gemisinin savaş nedeniyle rotasını değiştirdiğini söyleyen Alanya Liman İşletmesi (ALİDAŞ) Başkan Yardımcısı Kerim Taç, "Lüks kruvaziyer gemisi İsrail’de savaş patlayınca başka bir İsrail limanına gitmekten vazgeçerek rotasını Alanya’ya çevirdi. Gemide bin 300 Amerikalı, 300 Kanadalı, 300 Avusturyalı, İngiliz ve Belçikalı turistler bulunmakta. 957 mürettebatı bulunan lüks gemiden inen turistlerin çoğunluğu Alanya’nın tarihi ve turistik yerlerini gezmek için gemiden ayrıldılar. İçlerinde İsrailli turist bulunmamakta. Nieuw Statendam saat 18.00’de Kıbrıs’ın Limasol şehrine gitmek üzere Alanya Limanı’ndan demir alacak" dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.10.09 17:16:34
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Kepez Meclisi, Azerbaycan için tek yürek oldu

Kepez Belediyesi Ekim Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik saldırısı ortak bildiri ile kınandı. Başkan Hakan Tütüncü ve meclis üyeleri ortak bildiriyle kardeş Azerbaycan’ın yanındayız mesajı verirken, belediye hizmet binası ve meclis salonu, Türk ve Azerbaycan bayraklarıyla donatıldı.

Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik saldırısı tüm Türkiye’de olduğu gibi Kepez Belediyesi meclisinde de tepkiyle karşılandı. Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü başkanlığında gerçekleştirilen Ekim Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nın açılışında, saldırıya karşı ortak tavır sergilendi. Kepez Belediyesi Meclisi’nde grubu bulunan AK Parti, MHP, CHP ve İYİ Parti’nin imzaladığı bildiriyle, Ermenistan’ın Azerbaycan’a saldırısı ortak bildiri metni ile kınandı. Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik saldırısına tepki göstermek için hazırlanan ortak metni AK Parti Grup Sözcüsü Serhan Demir okudu.

Aziz Milletimiz’e

Meclis üyelerinin ortak imzası ile okunan ve “Aziz Milletimiz’e” diyerek başlayan ortak bildiri de; “Kepez Belediye Meclisi’nde grubu bulunan siyasi partiler olarak, Ermenistan silahlı kuvvetlerinin 28 Eylül 2020 tarihinde Yukarı Karabağ’da ateşkesi ve uluslararası hukuku ihlal ederek ağır silahlarla Azerbaycan sivil yerleşim yerlerini ve askerlerini hedef alan saldırılarını en güçlü şekilde kınıyoruz. Bu son saldırı yakın zamanda Tovruz’da gerçekleştirdiği saldırılardan sonra, Ermenistan’ın bölgede kalıcı barışın ve istikrarın tesisi önündeki en büyük engel olduğunu bir kez daha göstermiştir. Sovyetler Birliği’nin dağılması ile birlikte Azerbaycan topraklarını 30 yıla yakın süredir işgali altında tutan Ermenistan’ın Azeri kardeşlerimize yaptığı soykırım ve işkence halen hafızalarımızdadır. Azerbaycan topraklarına yaptığı yeni saldırı ile başka amaç ve hedefler peşinde olduğu açıkça anlaşılan Ermenistan’ın bu saldırısı asla kabul edilemez. Bizler, uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru müdafaa hakkı çerçevesinde halkını korumak ve toprak bütünlüğünü tesis etmek amacıyla Azerbaycan’ın gerçekleştirdiği savunmayı destekliyoruz. Saldırıda şehit olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralı kardeşlerimize ise acil şifalar diliyoruz” denildi.

Türkiye Dünya'da güçlü bir ülke

“Terörle mücadelesinde, Kıbrıs sorununda, Ege meselesinde, Doğu Akdeniz’de haklılığını ve kararlılığını bekası ve çıkarları kapsamında hep birlikte tüm dünyaya gösteren Türkiye, Güney Kafkasya meselesinde de kararlılığını ortaya koymaktan hiçbir zaman çekinmeyecektir.” ifadesinin yer aldığı bildiride; “Bölgesinde ve dünyada güçlü bir lider ülke olan Türkiye, gerek ülkemizin milli çıkarlarına gerekse Azerbaycan halkına yönelik hiçbir oyuna müsaade etmeyecektir. Bölgede barışın tekrar tesisi için Ermenistan’ın işgal ettiği Azerbaycan topraklarını derhal terk etmesi ve Ermenistan’ı şımartan ve kullanan güçlerin de bu ülkeyi destekler yöndeki tavırlarına da ivedilikle son vermesi gerektiğine inanıyoruz.  Karabağ meselesinde bugüne kadar sessiz kalan ve 30 yıldır Azerbaycan’ı oyalayan uluslararası aktörleri de Ermenistan’ın işgal ettiği Azerbaycan topraklarından çekilmesi ve bölgede barışın tesis edilmesi için çaba göstermeye davet ediyoruz. Türkiye ve Azerbaycan arasındaki kardeşlik hukuku, ortak tarihi geçmiş ve kader birlikteliğimiz nedeniyle bizlerin de hiçbir zaman yapılanlara kayıtsız kalamayacağımızı, her türlü şartlarda kardeş ülke Azerbaycan’ın yanında olmaya devam edeceğimizi Kepez Belediye Meclisi olarak kamuoyu ile saygıyla paylaşıyoruz.” denildi.

Antalya ve Azerbaycan kardeşliği

 Okunan ortak bildirinin ardından söz alan Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, Antalya’nın Azerbaycan ile ortak bir ilişkisinin olduğunu hatırlattı. Tütüncü; “1918 yılında görev yapan Nuri Paşa komutasındaki Kafkas İslam Ordusu Bakü’ye ulaşıyor. Bakü’de Ermeni mezalimini sonlandırma konusunda da çok büyük bir görev yapıyor. O ordunun içerisinde şehadet mertebesine ulaşan 10 Antalyalı hemşehrimiz var. Onların hepsinin isimleri de belli. Biz 2 yıl evvel, Türk Ocağı ile birlikte bir program çerçevesinde bununla ilgili bir anıt ve bir cadde yaptık. DokumaPark'ın içerisindeki o anıta 10 Antalyalı hemşehrimizin ismini yazdık. Devlet Hastanesi’nin hemen doğusunda bulunan o caddenin üzerine de onların isimlerini tekrar yazmak suretiyle Antalya  ile Azerbaycan arasındaki kardeşliğin yüzyıl evveliyata dayanan hukukun altı koyu kalemlerle çizilmiş olduk. Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Azerbaycan’ın tasası tasamız, sevinci sevincimizdir “ sözleri çok manidardır. Azerbaycan Milli Lideri Haydar Aliyev’in;  “Biz bir millet, iki devletiz” ifadeleri de bu anlamda üzerinde durulması gereken en önemli hususlardan bir tanesidir. Nazım Hikmet'ten, Mehmet Emin Resulzade’ye, Ahmet Cevat’a kadar gönül dünyamızı sesleriyle, sözleriyle renklendiren bütün büyüklerimiz aslında derin ilişkilerimizin, derin kardeşlik bağımızın ne kadar önemli ve ne kadar derin olduğunu göstermişlerdir.” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin duruşu belli

Dağlık Karabağ konusunda da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin duruşunun belli olduğunu vurgulayan Başkan Tütüncü, “Nasıl ki; 1989’da bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan'a dönemin başbakanının ve cumhurbaşkanının, devlet yetkililerinin katkıları destekleri olmuşsa, ve o günden itibaren o destek de bir milli politikaya  dönüşmüşse, devletimiz bu milli politikanın peşinden giderek, Dağlık Karabağ meselesinde yaşanan hususlarda Azerbaycanlı kardeşlerimizin yanında olduğunu her haliyle, her şekliyle, gerek sözle, gerek davranışlarıyla ortaya koymuşlardır. Belediye meclisimizin bu duyarlılığı bu metni kaleme alması, bu metni de kamuoyu ile paylaşması bugünkü toplantımız açısından önemlidir. “ diye konuştu.

 Başkan Tütüncü’nün konuşmasının ardından Ekim Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda gündem maddelerinin görüşülmesine geçildi.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2020.10.02 15:34:00
Son Düzenlenme Tarihi :





Hatay’da deprem sonrası haşere üreme alanı 120 binden 1 milyona çıktı

Hatay Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Ahmet Kilisli, geçtiğimiz yıllarda 120 bin civarında olan haşere ve vektör üreme alanlarının, deprem sonrası 1 milyonun üzerine çıktığını vurguladı. Kilisli, bu noktada ilçe belediyeleri göreve çağırdı.
Hatay Büyükşehir Belediyesi, 15 ilçe belediyesini, 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketinin ardından büyük bir sorun haline gelen haşere ve vektörle mücadele konusunda göreve davet etti.
Hatay Büyükşehir Belediyesi deprem sonrası yapılan, haşere ve vektörle mücadele çalışmalarının yürütülmesi konusunda Hatay Valiliği’ne ve 15 ilçe belediyesine bir yazı gönderdi. Yazıda, Hatay’da yerleşim alanlarında oluşan yıkım ve havaların ısınmasıyla birlikte haşere üreme alanı sayısının 120 binlerden 1 milyona yaklaştığı belirtilerek, bu dönemde haşere ve vektör ile mücadelenin oldukça önemli hale geldiği, Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin, il sınırları içinde tüm imkanlarıyla ilaçlama çalışmalarına devam ettiği vurgulandı.
30.06.2021 tarih ve 2021/14 sayılı Cumhurbaşkanlığı Tasarruf Tedbirleri Genelgesi ile tüm şehirlerde olduğu gibi Hatay Büyükşehir Belediyesi ilaçlama biriminin araç sayısının kademeli olarak 103’ten 65 araca düşürüldüğü aktarıldı.
HBB Genel Sekreteri Nihat Tazeaslan imzalı yazıda; İçişleri Bakanlığı’nın 22.05.2017 tarihli yazısı ve 5216 sayılı kanun gereğince büyükşehir belediyesi bulunan illerde, haşere ve vektör ile mücadeleyi tek elden yürütmek, mücadele için ayrılan kaynakların etkin ve verimli kullanılmasını sağlamak amacıyla ilaçlama hizmetlerinde temel görev sorumlukların büyükşehir belediyesinde olduğu ancak ihtiyaç duyması halinde ilçe belediyelerinin de bu hizmeti büyükşehir belediyesi ile koordineli bir şekilde yapılabileceğine dikkat çekildi.
Hatay Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Ahmet Kilisli, vatandaşlardan gelen şikayet ve talepler üzerine ilaçlama çalışmalarını haftanın 7 günü 24 saat, geceli gündüzlü bir şekilde sürdürdüklerini söyledi.

"120 binden 1 milyona çıktı"
Geçtiğimiz yıllarda mevcut 120 bin üreme alanının tespit edildiğini, bu bölgelerde sineklerin ve haşerelerin üremesini engellemek için yıl boyunca; şubat ayından itibaren sıvı ve granür tarzında ilaçlama yaptıklarını hatırlatan Kilisli, deprem sonrası bu 120 bin noktanın 1 milyonun üzerine çıktığını vurguladı. Kilisli şöyle devam etti:
“Bu binalarla ve çevre kirliliğiyle ilgili tüm kurumların ortak bir çalışma yapması lazım. Özellikle ilçe belediyelerine buradan seslenmek istiyorum. İlçe belediyelerimizin temizlikle ilgili çok hassas davranmaları gerekiyor. Bu yapılmadığı sürece karasinek ve diğer zararlı böceklerin üremesini durdurmamız mümkün olmayacak. İlk günden itibaren tüm araçlarımızla tüm personelimizle gündüz larvayla mücadele; gece uçan sinekle mücadele için canla başla çalışıldı. Diğer taraftan şehirde de şöyle bir yapı oluştu. Normalde konteyner ve çadır kentlerin içerisinde yoğunlaştırabilseydik insanları bu mücadeleyi biraz daha iyi yapabilirdik ama insanlar ağır hasarlı, orta hasarlı veyahut da az hasarlı evlerinin bahçesine bir çadır kuruyor ve orada bir hizmet üretmemizi bekliyor. Maalesef bu şekilde 65 araç değil 3 yüz araç ile bile çok zor olur, ilçelerin mutlaka ilaçlama yapması gerekiyor’.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.01 21:16:07
Son Düzenlenme Tarihi :