Eğitim uzmanları yaklaşan Liseye Geçiş Sınavı LGS öncesi adaylara ve velilere sınavda başarı için tüyolar verdi. Adayların sınava girerken soğukkanlı ve yüksek moralli olmaları gerektiği belirtilirken, bu zor süreçte velilerin ise sınava girecek çocuklarına ‘güven hissi’ aşılaması gerektiği vurgulandı.
1
milyona yakın öğrenci 2 Haziran Cumartesi Günü Liseye Geçiş Sınavı’na (LGS)
girecek. Öğrenciler kadar velileri de bir nevi etkileyen sınav öncesi Eğitimci Yasemin Pakkan ve Ebeveyn Koçu Zeynep İşman sınav stresi
ve uygulamaları hakkında önemli detaylar verdiler. Adayların sınava yüksek
moral ve soğukkanlılıkla girmelerinin altı çizildi. Sınav öncesi velilere de
bazı görevler düşüyor. Özellikle ebeveynlerin sınava girecek çocuklarına güven
hissi aşılamaları gerektiği vurgulandı.
Eğitimci
Yasemin Pakkan, sınav sisteminin yıl içinde değişmesinin öğrencilerin motivasyonunu
bozduğunu belirterek, “2 Haziran Cumartesi Günü 8’inci sınıflar sınava
girecekler. Tabi biliyorsunuz sınav sistemi bu yıl çok değişiklik gösterdi.
Önce Kasım’daydı sonra birden iptal oldu. Çocukların motivasyonları da bozuldu.
Önceleri bir Kasım bir de Nisan sınavı oluyordu. Şimdi sadece Haziran olunca
açıkçası motivasyonları biraz kayboldu ama toparladılar diye düşüyorum. Hepsi
için bir dönüm noktası, sakin olup soğukkanlı bir şekilde sınava girmeleri çok
önemli” dedi.
Bu
yıl sınavın çok zor olmayacağını düşündüğünü aktaran Pakkan, “Sınava 980 binin
üzerinde öğrencinin gireceği söyleniyor. Bu kadar çok çocuk sınava gireceği
için zannediyorum ki çok zor bir sınav olmayacak. Ben çocukların moralle,
soğukkanlılık sınava girmelerini öneriyorum. Sınava girecek tüm öğrencilere
başarılar diliyorum” diye konuştu.
“Sakinliğe bürünmek bence
sonucu çok etkileyecek”
Eğitimci
Pakkan, sınav öncesi aileleri önemli uyarılarda da uyardı. Pakkan, “Bazı
aileler sınavdan önceki son birkaç günde aşırı heyecanlanıyorlar ve farkında
olmadan da çocukları etkileri altına alıyorlar. ‘Gıdaya dikkat edelim zihni
açılsın, balık verelim bu hafta başka bir şey yemesin ya da sınavdan bir gün
önce çok erken yatıralım iyi dinlensin’ gibi düşünceler çok yanlış. Bence herşey olduğu gibi sakin, sanki bir
deneme sınavına gidiyormuş gibi bir sakinliğe bürünmek bence sonucu çok
etkileyecek” şeklinde uyarılarda bulundu.
Öğrencilere ‘ara’ uyarısı
Eğitimci
yasemin Pakkan, sınavda verilecek 45 dakikalık arada çocuklara sorular hakkında
konuşmamaları konusunda uyarıda bulundu. Pakkan, adayların verilen arada
sınavda bir hata yaptıklarını öğrenmesinin ikinci bölüme moralsiz bir şekilde
gireceklerine neden olacağını söyledi. Pakkan, “Geçtiğimiz sene TEOG’da her
dersin sınavından verilen ara çocukları strese soktu. Bu sınavda da ilk
bölümden sonra 45 dakika ara verilecek. Çocuk araya çıktığında bir arkadaşıyla
konuşursa ve o sınavda bir hata yaptığını anlamış olursa sonraki bölüme
moralsiz girecektir. ‘Ben zaten hatalar yaptım şimdi hepsini yapsam da bir
anlamı yok’ diye düşünecektir. Çocuklara tavsiyem sınav arasında sorularla
ilgili konuşmasınlar. Verilen arada dinlenin, müzik dinleyin ne yaparsanız
yapın ama sorular hakkında konuşmayın” diye konuştu.
Önce aileler stresle baş
etmeliler
Ebeveyn Koçu Zeynep İşman ise sınavda velilerin
yapmaları gerekenler konusunda bilgi verdi. Her sınav öncesi yaşanan en büyük
problemlerden olan stresin aslında belli bir miktara kadar yararlı olduğunu
belirtti.
İşman,
“Stres kavramından bahsetmek istiyorum. Strese her zaman kötü ve olumsuz bir
olgu olarak bakıyoruz. Fakat aslında stresin belli bir miktarı iyidir. Stres
insanı harekete geçiren ve motive eden ve vücudumuzun bir savunma
mekanizmasıdır. Hele ki hayatlarının geri kalanını etkileme olasılığı olan böyle
bir sınavda çocuğun strese girmesi çok doğaldır. Dolayısıyla ailelerin önce bir
böyle bakması lazım. ‘Çocuğum strese giriyor’ diye daha fazla kaygılanıyorlar.
Bir de herşeyde olduğu gibi anne ve babanın stresle nasıl baş ettiği çok
önemli. Strese giren bir annenin çocuğuna ‘sakin kal canım’ demesinin hiçbir
anlamı olmuyor” dedi.
“Çocuğunuza her koşulda
destek vereceğinizi hissettirin”
Zeynep
İşman’a göre anne ve babalara üşen en önemli şey; sınav gibi yoğun stresli
dönemlerde çocuğun her koşulda yanında olduklarına ve destek vereceklerini
hissettirmek. Konuyla ilgili olarak İşman, “Bu bir ebeveynlik yaklaşımıdır.
Çocuk sınavda başarılı da olabilir, başarısız da olabilir. Ne olursa olsun
‘Seni seviyorum, yanındayım, desteğim sana, sınavlar gelir geçer ama sen her
zaman bakisin’ duygularını sözle değil daha çok davranışlarla hissettirmek
önemlidir” ifadelerini kullandı.
Zeynep
İşman, ailelerin yapmaması gereken davranışlar hakkında
şöyle konuştu:“Asla başka çocuklar arasında kıyaslama yapılmamalıdır ya da
geleceğe dair felaket senaryoları çizmemek, çocuğun yanında olumsuz
olasılıklardan bahsedilmemelidir. Bunlar yapılmadığı takdirde çocukların stresi
artacaktır. Çocukları doğru dinlemek çok önemlidir. Mesela çocuğumuz bu hafta
sürekli ‘sınav çok mu zor olacak acaba, sınavda ne yapacağım’ şeklinde
söylemlerine anne baba olarak ‘nereden bileyim sınav zor mu olacak girmedim ki
daha önce’ denilmesi veya ‘çalışırsa zor olmaz’ şeklinde verilen cevaplar
hiçbir işe yaramayacağı gibi bütün iletişimi de kapatacaktır. Çocuk orada
aslında başarısızlık durumunda karşılaşacağı tepkileri öğrenmek istiyor.
Ebeveynler olarak bunları anlayabilmek çok önemli. Bu gibi durumlarda çocuklara
güven ve destek hissi verilmelidir.”