SON DAKİKA

logo

Kepez’den iki müzeli semt konağı

Kepez Belediyesi’nin yapımını tamamladığı ve içerisinde iki müze ve kodlama eğitim merkezinin bulunduğu Amir Ateş Semt Konağı, ünlü bestekarın Kuran’ı Kerim tilaveti ve konseriyle hizmete açıldı. Açılışta Kepez için bestelediği şarkıyı seslendiren Amir Ateş’e, ‘Fahri Hemşehrilik Beratı’ verildi.

    Kepez Belediyesi, şehrin kültür sanat hayatına ve eğitimine yeni bir eser daha armağan etti. Esentepe Mahallesi Şehit Gökhan Korkut Caddesi’nde, geleneksel Türk konağı mimarisinde inşa edilen ve Türk musikisine unutulmaz eserler bırakan bestekâr Amir Ateş’in isminin verildiği semt konağı hizmete girdi.
Ünlü bestekâr Amir Ateş, temel atma töreninde de bulunduğu tesisin açılış törenine eşi Keriman ve kızı Şevval ile katıldı.

Eski bakanlar Aksu ve Coşkun törende 
    Açılış töreninde Amir Ateş’i, Türk musikisine gönül vermiş dostları eski İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, eski Sanayi ve Ticaret Bakan Ali Coşkun, eski Milletvekilleri Necati Çetinkaya, İsmail Amasyalı, eski Kuruçeşme Belediye Başkanı Ali Kahraman, eski Bekirpaşa Belediye Başkanı Abdullah Köktürk,  TRT Türk Sanat Musikisi Sanatçısı Deniz Adnan Çoban, Manisa Büyükşehir Belediyesi Başkan vekili ve Manisa Musiki Derneği Başkanı Hüseyin Köroğlu da yalnız bırakmadı.
    Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Kepez Kaymakamı Hamdullah Suphi Özgödek ve  AK Parti Antalya İl Başkanı İbrahim Ethem Taş da törene katıldı.

Semt konağında iki müze 
    Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, açılıştan önce konuklarına semt konağının içerisinde Amir Ateş’in eşyalarından oluşturulan müzeyi tanıttı. Başkan Tütüncü, daha sonra misafirlerine semt konağının diğer bir müzesi olan Hababam Sınıfı’nı gezdirdi. Müze gezilerinin ardından tören alanına geçildi.

Amir Ateş’ten Tütüncü’ye teşekkür
    Açılış töreni hafızlık geleneğinin son temsilcisi olan Amir Ateş’in Kuran’ı Kerim okuması ardından Antalya Müftüsü Osman Artan’ın yaptığı dua ile başladı. Ünlü bestekar yaptığı konuşmada, Başkan Hakan Tütüncü’ye şahsına gösterdiği hüsnü teveccühten dolayı teşekkür etti. Türk musikisi için güzel işler yapma gayreti içerisinde olduklarına dikkat çeken Ateş, “Ancak bu gayretimiz yetmiyor. Böyle sanat ve sanatçı sever, vatansever dostlarımızın bize göstermiş oldukları hüsnü teveccüh gerçek manada sanatımıza, musikimize değer veriyor. Büyük bir üzüntü içerisinde olduğumu da belirtmek isterim.  Dünyanın en güzel müziği olan musikimiz maalesef bugün arkalara atılmış bir durumda. Törende yer alan bakanlarımız ve milletvekillerimiz musikimizle ilgili önemli katkılarını hiç eksik etmediler.” diye konuştu.

Kepez için bestelediği şarkıyı seslendirdi 
    Amir Ateş, konuşmasının ardından Kepez Belediyesi Türk Sanat Musikisi Topluluğu ile mini bir konser verdi. Ateş, konserde Kepez için besteliği   ‘Yaradan Özenle Yaratmış Seni Kepez” adlı eseri ile dillerden düşmeyen şarkılarını seslendirdi. TRT Türk Sanat Musikisi Sanatçısı Deniz Adnan Çoban da ünlü bestekârın ‘Ben seni unutmak için sevmedim, Eylül Akşamları ve Bir Kızıl Goncaya Benzer Dudağın’ adlı eserlerini icra etti. 

Amir Ateş, fahri hemşehrilik beratı 
    Konserin ardından Başkan Hakan Tütüncü, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’le, Amir Ateş’e, ‘Fahri Hemşehrilik Beratı’ nı verdi. Başkan Tütüncü, “Ömrünü Türk musikisine vakfeden, uzun yıllar dillerden düşmeyecek binlerce eseriyle milletimizin gönlünde müstesna bir yer edinen; Antalya ve Kepez’e armağan ettiği şarkılarla şehrin kültür sanat tarihine katkı sunan Amir Ateş Hocamıza, belediye meclisimizin oy birliği kararı ile fahri hemşehrilik beratı verdik.” açıklamasını yaptı.  Tütüncü, katılımlarından dolayı Abdülkadir Aksu’ya, Ali Coşkun’a, Necati Çetinkaya ve Menderes Türel’e plaket takdim etti.

“Amir Ateş, kültürümüz için önemli bir isim”
    Bir teşekkür konuşması yapan Çetinkaya da “ Amir Ateş Hocam, Türk musikisine bahşetmiş olduğu müstesna eserlerle gönüllerde yaşayacaktır.  Bütün mesele gönüldür. Efendimiz (SAV) de gönüllere hitap edin, diyor. Bir milletin yaşaması ve o hayatiyetini devam ettirmesi için en önemli şeylerden birisi onun kültürüdür. O kültür işinde en önemli konu Hocam’ın üstatlığı ile yapılmış olan eserlerdir. Kardeşim Hakan Tütüncü’yü, Hocam’ın ismini tesise vermesi, müze açması gibi güzel düşüncelerinden dolayı kendisini kutluyorum.” ifadesini kullandı.Daha sonra davetliler, kurdeleyi keserek Amir Ateş Semt Konağı’nı hizmete açtılar.

Semt konağında neler var?
    Hanımlara yönelik meslek ve sanat kurslarının verileceği semt konağında Amir Ateş, Hababam Sınıfı müzeleri, kodlama eğitim merkezi, üniversite hazırlık kursu, belediye iletişim noktası, muhtarlık birimi, etüt merkezi ve çok amaçlı salon bulunuyor.  Kepez Belediyesi daha önce de Sütçüler ve Şafak mahallelerine semt konağı kazandırmıştı.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2018.09.13 15:33:04
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Akdeniz Üniversitesinde meme kanseri tanı ve tedavisinde yenilikler konuşuldu

Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde Meme Kanseri Farkındalık Ayı çerçevesinde “Tanıdan Tedaviye Meme Kanseri Yolculuğu Sempozyumu” düzenlendi. Onkoloji ve Radyasyon Onkolojisi bölümlerinde güçlü bir altyapıya sahip olduklarını söyleyen Rektör Özkan, bu alanda Türkiye’deki sayılı merkezlerden biri ol..

Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde Meme Kanseri Farkındalık Ayı çerçevesinde “Tanıdan Tedaviye Meme Kanseri Yolculuğu Sempozyumu” düzenlendi. Onkoloji ve Radyasyon Onkolojisi bölümlerinde güçlü bir altyapıya sahip olduklarını söyleyen Rektör Özkan, bu alanda Türkiye’deki sayılı merkezlerden biri olduklarını söyledi.
Akdeniz Üniversitesi ve Antalya Meme Hastalıkları Derneği iş birliğinde Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Mor Salon’da "Tanıdan Tedaviye Meme Kanseri Yolculuğu Sempozyumu" düzenlendi. Meme Kanseri Farkındalık Ayı çerçevesinde kansere karşı şuur uyandırmak amacıyla düzenlenen Sempozyuma Akdeniz Üniversitesi Rektörü ve Antalya Meme Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Özlenen Özkan, Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Enstitüsü Müdürü ve Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Ömer Özkan, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erol Gürpınar, farklı disiplinlerden öğretim üyeleri ve asistanlar katıldı.

“Erken tanı için farkındalığın artması gerekiyor”
Ekim ayının tüm dünyada “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” olarak kabul edildiğini ve bu konuya dikkat çekmek istediklerini ifade eden Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Meme kanseri konusu benim için hem kadın olarak, hem de anneannemi bu illetten kaybeden biri olarak benim için biraz daha farklı. Hastalığın ne kadar erken yaşlara düştüğünü maalesef hepimiz gözlemliyoruz. Bu nedenle erken teşhisin önemi de artıyor. Bugün de daha çok tedavi üzerine konuşacağız ama asıl önemli olan erken tanı. Bunun için de farkındalığın artırılması gerekiyor. Akdeniz Üniversitesi’nin böyle bir misyonu olduğunu düşünüyorum. Bu konuda halka yönelik toplantılar da yapacağız” dedi.

“Türkiye’deki sayılır merkezlerden biri”
Sempozyumda tedavilerde güncel yöntemler üzerinde konuşulacağından bahseden Rektör Özkan, “Akdeniz Üniversitesi olarak hem onkoloji hem de radyasyon onkoloji bölümlerimizin altyapılarını güçlendirdik. Konuşmacılarımız, hocalarımız bundan bahsedecek. Brakiterapiler gibi birçok terapi türü, Türkiye’de çok az merkezde var. Lütfen hastalarınızı yönlendirin. Keza kanser tedavisi modülasyonunu içeren genetik mutasyon taraması yapan da 2-3 merkezden biriyiz. Lütfen hastalarınızın örneklerini uzak merkezlere göndermeyin. Merkezimizde hem ucuz hem daha hesaplı bakıyoruz” şeklinde konuştu.

“Tecrübelerini paylaştı”
İki oturum halinde düzenlenen sempozyumun ilk oturum başkanlığını Prof. Dr. Özlenen Özkan ve Prof. Dr. Cumhur Arıcı yaptı. Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan “Ne Zaman Rekonstrüksiyon Yapıyoruz” başlıklı konuşmasında rekonstrüksiyonun ne zaman, kimlere yapıldığı konusunda bilgiler vererek hastanın durumunun bu konuda önemli olduğunu ifade etti. Özellikle asistanlara yaşadığı tecrübeler üzerinden hastaya yaklaşım konusunda önerilerde bulunan Prof. Dr. Özkan, hastanın durumunun, psikolojisinin hatta yakının durumunun bile değerlendirmede önemli olduğunu ve tedavi sürecinin buna göre şekillendiğini anlattı. Hastanın durumuna göre uygulanabilecek farklı tedavi türlerini anlatan Prof. Dr. Özkan, bu tedavilerin avantaj ve dezavantajlarından bahsederek konuyla ilgili vaka örnekleri sundu. Erken teşhisin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Özkan “Kişisel tecrübeme göre memedeki tümör en yavaş gelişen tümörlerden bir tanesi ancak belli bir aşamayı geçtikten sonra hızı alamıyorsunuz. Bu sebeple erken teşhis ve erken dönemdeki tedavi çok önemli” dedi. Hastanın tanı ve tedavi sürecinde farklı branşlarla birlikte uyum içinde çalışmanın ve operasyonlarda tecrübeli bir ekibin önemli olduğuna değinen Prof. Dr. Özkan Akdeniz Üniversitesi olarak bu konuda şanslı olduklarını çok değerli hocalarla çalıştıklarını ifade etti.

“Akdeniz’de tanı için yeni bir yöntem kullanılmaya başlandı”
Nasıl tanı koydukları, tanı ve taramadaki yenilikler konusundan bahseden Radyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ebru Sanhal, yapılan mevcut taramaların yanında yeni bir teknik olan Kontrastlı Mamografinin özelliklerini anlattı. Kontrastlı Mamografinin tümörle ilgili morfolojik ve fonsiyonel bilgi sağladığını basit, hızlı, ucuz ve doğruluğu yüksek bir yöntem olduğu söyleyen Doç. Dr. Sanhal, “Akdeniz Üniversitesi Meme Radyolojisi olarak Temmuz ayı itibarıyla yeni cihazımızla Kontrastlı Mamografi tetkikini gerçekleştiriyoruz” şeklinde konuştu.

“Alandaki yenilikler konuşuldu”
Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Veli Vural meme kanserinin kadınlarda en sık görülen kanserlerden olduğunu ve tarihinin antik çağa kadar uzandığını belirtti. Meme koruyu cerrahisi hakkında bilgiler veren Doç. Dr. Veli Vural, meme koruyucu cerrahinin kanserli dokunun uygun kozmetik sonuçlarla tümörün güvenli sınırlarla çıkarılması demek olduğunu ve gelişen teknoloji ve taramalarla birlikte daha fazla meme koruyucu cerrahiye imkan sağlandığını ifade etti. Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Timur Koca da konuşmasında radyoterapiyi kimlere verdiklerini, dikkat edilmesi gereken noktalar, meme radyolojisindeki değişiklikler ve yenilikler konularında bilgilerini paylaştı.

“Ayrıntılı gen analizi yapılan 3 üniversiteden birisiyiz”
İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Karaca, “Meme kanserleri tek bir hastalıktan oluşmayıp çeşitli alt tipleri bulunmaktadır. Hormon pozitif meme kanserlerinde eskiden ileri dönem hastalarda kemoterapi ilk sırada tercih edilirken son yapılan çalışmalarda hedefe yönelik ağızdan kullanılan ilaçlarla çok etkili sonuçlar alınmıştır. Yine meme kanserinin bu grubunda tümör hücreleri genetik olarak ayrıntılı incelenmekte ve tespit edilen genetik mutasyonlara yönelik tedavi seçenekleri de artmaya başlamıştır. Burada önemli olan bu gen analizinin yapılabilmesi. Biz Akdeniz Üniversitesi’nde görev yapan onkologlar olarak çok şanslıyız üniversitemiz NGS denilen ayrıntılı gen analizin yapıldığı Türkiye’deki 3 devlet üniversitesinden bir tanesi bizlere bu imkanı sağlayan Rektörümüz Prof. Dr. Özlenen Özkan’a teşekkürlerimi iletiyorum” dedi.
Sempozyumun ikinci oturumunda ise oturum başkanlıklarını Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, Prof. Dr. Aylin Fidan Korçum Şahin yaparken İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Karaca “Hormon + Meme Kanserinde Adjuvan ve Metastatik Dönemdeki Yenilikler”, Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Murat Tatlı “HER+ Meme Kanserinde Adjuvan ve Metastatik Dönemdeki Yenilikler”, Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sema Sezgin Göksu "Triple Negatif Meme Kanserinde Adjuvan ve Metastatik Dönemdeki Yenilikler, Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Gökhan Ertosun Kişiselleştirilmiş Tarama ve Genetik Risk, Genetik Danışmanlık Kime?" konulu sunumlarını gerçekleştirdi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.10.06 21:48:11
Son Düzenlenme Tarihi :





Dünyaca ünlü sahil tatilci akınına uğradı, kalabalığın arasında kalan Hintli kız "Kendimi Hindistan’da gibi hissediyorum" dedi

Antalya’nın dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili arife gününde tatilcilerin akınına uğradı. İzmir’den tatile gelen üniversite öğrencisi Hintli genç kız ise kalabalığa şaşırdığını ifade ederek, “Kendimi Hindistan’da gibi hissediyorum” sözlerine yer verdi.
Turizmin başkenti Antalya’da Kurban Bayramı ha..

Antalya’nın dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili arife gününde tatilcilerin akınına uğradı. İzmir’den tatile gelen üniversite öğrencisi Hintli genç kız ise kalabalığa şaşırdığını ifade ederek, “Kendimi Hindistan’da gibi hissediyorum” sözlerine yer verdi.
Turizmin başkenti Antalya’da Kurban Bayramı hareketliliği başladı. Arife gününde kentte hava sıcaklığı 26 dereceye kadar çıkarken, nem oranıysa yüzde 80 olarak kayıtlara geçti. Tatilcilerin çekim noktası ise dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili oldu. Vatandaşlar ve turistler Konyaaltı Sahili’ne gelerek denizin keyfini çıkardı. Birçok turist ise sıcak kumsalda güneşlenmeyi tercih etti, bazıları da kitap okudu. Gençler ise deniz içerisinde bulunan kayanın üzerinden zaman zaman atlama gerçekleştirerek tehlikeye davetiye çıkardı. Sıcaktan bunalan birçok vatandaş da ağaç gölgelerinin bekleyerek zamanı yakınları ile sohbet ederek geçirdi.

"Bayram dolayısı ile yoğunluk var"
Arkadaşlarıyla İzmir’den Antalya’ya tatile geldiğini belirten Ürdünlü Hadia Kahhaleh, “Ortam çok güzel, Konyaaltı Sahili’ni beğendim. Herkese gelmesini tavsiye ederim. Bayram dolayısı ile yoğunluk var. Herkese iyi bayramlar dilerim” dedi.
Hindistanlı Sameera Khan, “Buraya tatile geldim, İzmir’de üniversite okuyorum. Burası çok kalabalık ve sıcak. Deniz suyu çok serin. Kendimi Hindistan’da gibi hissediyorum” sözlerine yer verdi.
İlk defa Antalya’ya gelen Tunus vatandaşı Sara Ouerfelli de, “Bayramdan dolayı çok kalabalık ama çok güzel. 3-4 gün daha bura tatil yapacağız, bugün ilk günümüz” diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.27 16:56:17
Son Düzenlenme Tarihi :