YÖREX, Yöresel Ürünler Fuarı’nın bu yıl 7 ncisi düzenlenecek. 26-30 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek fuara 70 ilden 400`ün üzerinde katılımcı katılacak. Keşke diyorum, Antalya Ticaret Borsası bu enerjisini Antalya’nın yöresel ürünlerinin bırakın yurtdışını, hatta yurtiçini Antalyalılara tanıtılmasında gösterseydi.
Organizasyon büyük ve bugüne kadar ki başarısı ortada. Genel anlamda bir katkı sunulduğu da gerçek. Ama “önce can, sonra canan” diyorum.
Önce Antalya diyorum.
Antalya’nın o kadar çok yöresel ürünü var ki. Yemeğinden, tatlısına, yaşından kurusuna kadar.
Mesela piyaz. Ya da kırmızı sulu et yemeği. İrmik ya da un helvası. Kölle, hibeş...Alanya’ya gidin değişik onlarca yiyecekle karşılarsınız. Akseki’de bir başka farklılık sizi karşılar. Korkuteli ya da Kaş’ta. Emi-nim çoğunu bırakın tatmayı, ya da yemekle-rimizde kullanmayı...
Adını bile duymamışızdır.
Antalya Ticaret Borsası Antalya’ya özgü yemek, yiyecek ve tatlıları belirledi mi ? Belirlediyse kitap haline getirdi mi ? Yok olmaya başlayanları hatırlatacak ve gelecek nesillere ulaştıracak çalışmayı yaptı mı ?
Eleştirdiğim bir nokta daha var ki...Alıcı ile satıcı buluşuyor. Bu şu demek...
Zaten ağır yük altında ezilen esnaf ve ticaret erbabı, AVM’lerden sonra birde bu tür fuarlarla darbe üstüne darbe yiyor.
Olaya buradan da bakalım, lütfen.