Elmalı Belediyesi'ne üçer aylık dönemler halinde kestiğimiz ABONE faturalarının 2 nci 3'aylık döneminin süresi 5 Haziran itibariyle bitmiştir. Dün belediyeye bırakılan 15 adet gazete HEDİYEMİZDİR. Bugünden itibaren Elmalı Belediyesi'ne gazete bırakılmayacak, dolayısıyla da ABONE faturası da kesilmeyecektir. Ümit Öztekin'e, kesilmeyen dolayısıyla iptal edilmesi mümkün olmayan faturayı başkana gösterdiği başkan tarafından söylenen Destek Hizmetleri Müdürü Lütfiye hanımın bilgisine.
*****
Bu yazımın ardından nokta koyuyorum. Ama Ümit Öztekin gerçekten de benim gibi güvenebileceği bir dostunu kaybetti
*****
Ümit Öztekin’in ifadesiyle belediyenin ilanlarını “çakmışım.” Bu ilanların tamamına yakınını Ümit Öztekin’le telefonla görüşmemizin ve “yayınla” izninden sonra kullandım. Öztekin’in telefonunda görüşmeleri kayıt altına alma proğramı varsa benimle yaptığı görüşmeleri bir kez daha dinlesin. Yoksa, bir zahmet Ekim 2015 başından itibaren yine benimle yaptığı görüşmelerin dökümünü çıkartsın ve bir baksın. Niye Ekim 2015. İlk faturayı belediye bu ayın sonunda kesmiş olduğumdan.
Diyelim ki izinsiz o ilanları yayınladım. Elmalı Belediyesi ile ilgili yayınladığım ilk ilan Kurban Bayramı kutlama mesajı. Geride bırakılan 7 aylık sürede vermediğini, haberinin olmadığını iddia ettiğin 3’ü 2015 yılında, 5’i 2016 yılında yayınlanan ilanların faturasını neden ödedin ?
*****
Ümit Öztekin geride bıraktığımız cuma günkü meclis toplantısında meclis üyelerine diyor ki : “Toros Gazetesi yanlış gazetecilik yapıyor. Bir senedir ballıyordu bizi. Yağlıyor-ballıyordu. Yağlamasından da rahatsızdım. “
Yaptığın ya da yapacağın güzel işlerin gazetemizde haber olmasını muhtemelen Toros Gazetesi’nde yayınlanan belediye ilanlarına bağlamış olmalısın ki, “yağlıyordu-ballıyordu” cümlesini onun için kurdun. Peki, eleştirisel haberlerimize ve bu köşede yayınlanan eleştirilerime ne yorum getireceksin ?
Kaldı ki...”yağlıyordu- ballıyordu” dediğin o haberlerin çoğunun bilgilerini bana sen verdin. Mesela, belediye hizmet binasının restore edilmesinden vazgeçildiğini bana sen söyledin, kendi meclis üyelerinin bile bu konuda bilgisi yokken ben kamuoyu ile paylaştım. Otogar alanının bir katının tuhafiyeciler tarafından kullanılacağını bilgisini sen verdin. “Erkin mevcut pazar yerinin kaldırılacağı yolunda dedikodular çıkmış, buradaki esnaf rahatsız. Böyle bir şey yok, haber yaparsan sevinirim” diyen sahi kimdi ?
Sonuç olarak: Sen paylaştın ben yazdım. Rahatsız olsan paylaşmazdın değil mi ?
Gördüğün gibi Toros Gazetesi ya da Erkin Özgünsür: Yağlıyor- ballıyor.
Ama eleştiriyorda...
Biz bunun adına “objektif-tarafsız” habercilik diyoruz.
*****
Evet, Ümit Öztekin beni makamına davet etti. Konuşmasına “Abi sana iki şey sormak istiyorum” diye başladı. Biri, Kepez Belediyesi’nin Nostaljik Araba Sergisi’nin Elmalı’ya getirilmesi haberi ile ilgiliydi. Diğer sormak istediği soruyu hatırlayamadı. Gündemdeki bazı konularla ilgili sohbetimiz oldu. Tam giderken, meclis toplantısının yapıldığı masanın önünde, “ Abi, yayınladığın belediye ilanları biraz yüksek” dedi. Kesmiş olduğun faturalarını ödeyeceğiz, ama bundan sonra yüksek kesme, diye konuşmasına devam etti.
Bunun üzerine bende, büyükşehir belediyesinin ilçelerdeki gazetelere ilan verdiği zaman bu ilanın 500 lira olarak faturalandırıldığını ve benimde bunu baz alarak bu şekilde fatura kestiğimi söyledim. Devlet Hastanesi açılış ilanının iki gün çıktığını, bu nedenle de 1000 lira fatura kestiğimi de belirttim. Bir gazetenin benden daha düşük fatura kestiğini belirtti bende “Bende çıkan ilanlar için Basın İlan Kurumu’na yüzde 15 komisyon ödemek zorundayım. Yasal bir zorunluluk. Ama o belirttiğin gazete resmi ilan almadığı için ödemiyor” dedim.
“Samimi ve dostça bir hava içinde makamdan ayrıldım.
O gazetenin sahibiyle de görüştüm. Gazete sahibi arkadaşım “bana sözkonusu ilanlara ne kadarlık fatura keseceğimi Destek Hizmetleri’nden sordular. Ben de daha henüz faturayı kesmediğimi, belirterek keseceğim rakamı söyledim”dedi.
İşte mevzu bundan ibaret.