Çocukluğu Tahıl Pazarı ve Balbey Mahallesi’nde geçen biri olarak bugünün Sobacılar Çarşısı, dünün Demircileriçi’ni gayet iyi bilirim. Eski hali tam bir mezberelikti.
     Antalya’ya yakışmıyordu.
     Ama halk arasında biliniyordu.
     Bugünkü hali ise yüksek duvarlarla çevrili binalardan oluşmuş, ortasında her ne kadar bugün “sobacılar müzesi” olarak düzenlense de, uzunca bir süre ne olduğu belli olmayan bir kulenin yeraldığı kale görünümlü bir yer.
     Ve halkın unutmaya başladığı bir yer olmak üzere.
     Sobacılar Çarşısı’nın canlandırılması konusunda Büyükşehir Belediyesi’nin  gayretini takdirle karşılıyorum.. Önce bir sergi salonu, ardından bir müze, kuşkusuz tüm bu çalışmalar buradaki esnafın yüzünün gülmesi için.
     Ama bir yandan da düşünüyorum...
     Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Abdullah Sevimçok’un “Burayı sembolik bir rakamla bize verin. Biz burayı altı kafeterya, üstü esnaf müzesi olarak düzenleyelim” teklifi Sobacılar çar-şısı için daha mı iyi olurdu ?
     Aslında buranın üstünün kapatılması, yani bir kapalı çarşı görünümü kazandırılması daha uygun olur. Kaldı ki, Sobacılar Müzesi’nin açılışında işlerinin başında olan  çarşı esnafı da aynı görüşte.
     Bunun yanında dükkanların kullanılmayan üst kısımlarının bir proje ile diğer bloklardaki dükkanların yine kullanılmayan üst kısımları ile birleştirilmesi ve kazanılacak bu geniş alanın, özellikle Antalyalıları buraya çekecek bir cazibe merkezine dönüştürmesi de dikkate alınması gereken bir öneri olsa gerek, diye düşünüyorum.
     Yoksa bu haliyle, sergi salonunu da barındırsa, müzesi olsa eski adı Demircileriçi, yeni adı Sobacılar Çarşısı olan bu yer, köhne bir yer olarak kalmaya devam eder.

Ekleme Tarihi : 2013-02-10 03:46:17.000

Son Düzenlenme Tarihi :