Çarşamba günü yapılan Belediye Meclis toplantısındaydım. 3 gündem maddesi başlığında çeşitli konular görüşüldü ve bu konular ya karara bağlandı, ya da ilgili komisyona havale edildi. Gündem maddelerinin görüşülmesinin ardından  sohbet başladı. Daha doğrusu Başkan konuştu, meclis üyeleri dinledi. İki kişinin bildiğinin sır olmaktan çıktığı bir ortamda, Altıntaş’ın bana dönerek, “Ya konuştuklarımızı yazma, ya da çık” uyarısı ilginçti.
      Gereksizdi...
      Ve boşunaydı.
      Çünkü, konuşulanları kafamda şöyle bir değerlendirdiğim zaman, bunları kamuoyuyla paylaşmakta bir sakınca görmedim.
      Bir kişi ya söylediklerinin arkasında olmalı, ya da hiç bir zaman konuşmamalı.
      Öncelikle dikkatimi çeken Altıntaş’ın, “Anketlerde yüzde 45’in altına düşersem, aday değilim” iddiasıydı. Yaptırdığı beş ayrı ankette ilçe merkezinde yüzde 59 çıktığını söyleyen Altıntaş, köylerde ise bu oranın yüzde 70’lere ulaşacağını, gerçekleştirdiği kahve toplantılarındaki izlenimlerden anladığını belirtti.
      Ve ekledi:
      “Köylerde Ümit Öztekin yok”
      Devamla:
      Ak Parti aday arayışı içinde....
      Bu arada ikide bir çalan telefonuyla toplantı devam ederken, ya da toplantı sonrasında sohbet sırasında ticaretini de yürütmeye çalışan Ak Parti Meclis Üyesi Mehmet Ali Doğan’a dönerek, “tam uygun ortam, sen de aday adayı ol” demesi ilginçti, o meclis üyesinin “Neyi, ne zaman yapacağıma ben karar veririm” dememesi daha da ilginçti.
      Ben tahmin ettim ama, Altıntaş’ın anketine bakan ve adı başkanlık için geçen CHP’li kimdi ?
 Altıntaş ve Akar  birbirlerini kırmamaya yönelik bir tutum içinde olsalar da, aralarında buz gibi bir hava hakimdi, toplantı ve sohbet sırasında.
      Altıntaş, yaptığı kahve toplantılarında hiç bir zaman aday adayım demediğini, gittiği her yerde hep “adayım”dediğine dikkat çekerken, Akar’a “Anket yaptır, ama ciddi ve güvenilir bir şirkete. O zaman gerçeği sende göre-ceksin” demesi kadar, Halit Akar’a cevap hakkı tanımadan bir başka konuya geçmesi de dikkatimi çekti. Bu süreçte Akar’ın söyleyebildiği tek cümle, “Partimiz, adaylığınızın kesin olduğunu bana söyleseler ya da ima etseler, ‘tamam’ diyeceğim”sözü oldu.
      Bu arada, özellikle imar ile ilgili konularda sorumlu kişi önce başkana anlatıyor ve başkan da sonra konuyu özetliyor. Başkanın önüne konulan haritalar bir ekrana yansıtılsa, aynı anda da meclis üyeleri görse daha iyi olmaz mı ?
      Meclis üyelerinin imar konusunda her detayı bilmesi gerekmez ama az da olsa bilgi sahibi olmak zorunda. Ki, komisyonun her kararı da meclis üyesinin kafasına yatmayabilir.
      Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp.
 

Ekleme Tarihi : 2013-03-08 01:04:56.000

Son Düzenlenme Tarihi :