Dile kolay, 10 yıldır devam eden bir sempozyum.
Ve bu yıl en zoru da başarıldı. Elmalı’nın Canları, İrfan ve Sevgi Sempozyumuna “uluslararası” bir hüviyet kazandırıldı.
Emeği geçenleri kutluyorum.
Birbirinden değerli onlarca konuşmacıyı Elmalı’da ağırlamak elbette, bu topraklarda ilim-irfan dağıtan Sinan-ı Ümmi, Vahab-ı Ümmi, Abdal Musa ve diğerlerine bir saygıdır.
Elmalı’ya ayak basanlar ilk olarak o büyüklerin manevi havasının etkisi altına girerler. O manevi hava tüm benlikte hissedilir.
Ve belki de onların manevi güçleriyle bir sempozyum 10 yıldır aralıksız “Elmalı’nın Canları” adıyla düzenleniyordur.
Elmalı’nın uluslararası bir sempozyuma evsahipliği yapması ilçenin tanıtımı açısından da önemlidir. Dilerim Elmalı’nın Canları’nın 20 ncisi de, 50 ncisi de düzenlenir. Düzenleneceğine de inanıyorum, çünkü az sayıda da olsa gençler bu sempozyumları takip ediyor. Onların bu sempozyuma ilgi göstermesi demek, devamlarının geleceğinin de bir işaretidir.
Keşke diyorum zamanlama olarak üniversitelerin açık olduğu bir döneme rastlasaydı. Yurdun dört bir köşesinden İlahiyat Fakülteleri’nde okuyan gençleri Elmalı’da ağırlayıp, bu sempozyumu izlemelerini sağlasaydık. Sadece bir günle değil, birkaç güne sempozyumu yaysaydık.
Daha etkili ve amaca daha fazla ulaşılmış olurdu, diyorum.
Açılış konuşmasında Ak Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu’nun konuşmasından çok etkilendim. Vekil Uslu, özellikle müslümanlara yapılan soykırım ve eziyeti anlatırken, bunların nasıl önlenebileceğini de sempozyumu başlığını göstererek veriyordu.
Arkadaşlarım Uslu’nun konuşmasını haberleştiriyorlar. Birkaç gün içinde sizlerle paylaşırız diye düşünüyorum. Ve Atay Uslu’yu o konuşmasından ötürü kutluyorum.