Adam maç kurtardı. Adam penaltı kurtardı. Adam ceza sahası içerisine yapılan her ortaya çıktı, yumrukladı, tokatladı, kontrol etti. Adam, ben kaledeyim dedim. Kaleciyim dedi.
Adam buz gibiydi. Sanki yıllardır Süper Lig takımının kalecisiydi. Yılların tecrübeli file bekçisi gibiydi.
Uzun zamandır değil, yıllardır ilk kez bir Antalyaspor kalecisinin yan toplara çıktığını gördüm. Ceza sahası içerisinde doldurulan toplara çıkıp aldığını gördüm.
Yıllardır biz ne izlemişiz ! Kimi ve neyi izlemişsiz ! Boffin dahil. Helton dahil.
Boffin yan top özürlüydü. Helton’da ilk maçta çok iyi idi ama diğer maçlarda yan top zaafiyeti olan bir kaleci gibi gözüktü.
Güzel değil muhteşem bir kaleci izledim Antalyaspor’un kalesinde. Eksiksiz, noksansız, risk almayan, ceza sahasının içerisine hakim, arkadaşlarını uyaran, hatta tepki verebilecek kadar da uyaran bir kaleci izledim.
Peki bundan sonra ne olur ?
Ataberk bir maçla yetinecek mi ? Ataberk için bir maç yeterli mi denilecek ?
Kaleciler zaman zaman harika maçlar çıkartırlar. Sonrasını göremezsin. Aynı şeyler futbolcular için de geçerli ? Bir maç parlarlar, yıldızlaşırlar, sonra da bırakın yedek kulübesini maç kadrosunu bile unuturlar, yüzünü göremezler. Buna defalarca şahit olduk.
Ama bize 10 hafta Alperen Uysal saçmalığını izletenlere de ayrıca teşekkür etmek gerek. Hakikaten teşekkür ediyorum.
Alperen’i bulup gelene, transfer edene de teşekkür.
Ama, anlayamadığım bir nokta ise aylarca kenarda bekletilen, hiç bir resmi maçta forma şansı verilmeyen bir kaleciye niye kale teslim edildi ? Ne buldular, ne gördüler, müthiş gelişimini mi izlediler, şahit mi oldular ?
Hakikaten anlamakta zorlanıyorum.
Bu arada kendimizi de kandırmayalım biz Ataberk’i hiç izlemedik. Görmedik. Nasıl bir kaleci olduğunu bile bilmiyorduk.
En büyük endişem Ataberk’in kulübeye geri çekilmesi. Yada kulübeye çekilmemesi, Kasımpaşa forma giymesi halinde performansının sadece Beşiktaş maçı ile sınırlı kalması.
Formayı verin. Verin gitsin. 10 hafta saçmalayan bir kaleciye karşılık bir maç kurtaran kaleciye formayı verin. Önünde yabancı kaleci olsa bile verin. Yabancı ayrıcalığı olsa verin. Görelim, izleyelim ve iyiyse yoluna devam etsin.
Antalyaspor’da camiası da bizim ceza sahasına hakim bir kalecimiz var desin.
ŞENOL GÜNEŞ - ABDULLAH AVCI
Nuri Şahin’in şanssızlığı olsa gerek. Puan aldığı bazı takımların teknik adamları maç sonrasında skora bağlı olarak Nuri Şahin’in yanlarına gelmesini istemiyorlar. Ya arkalarını dönüyorlar, ya gelme işareti yapıyorlar.
Abdullah Avcı’dan sonra filozof hocada aynısını yaptı. Gelmede dedi ve Nuri Şahin’in zorlaması ile de lütfen, istemeyerek maç sonu tokalaştı.
Bu arkadaşlar kazanamayınca demorolize oluyorlar. Şoka girdikleri için de psikolojik sorunlar yaşıyorlar.
Elbette Nuri Şahin tüm maç sonlarında yaptığı gibi rakip takımların teknik adamları ile tokalaşmaya devam edecek. Kazansa da kaybetse de.