Antalyaspor, Mert Çetin ile ilgili gelen yoğun tepkileri dikkate aldı ve kendisi ile yaptığı görüşmeleri sonlandırarak farklı adaylar üzerinden yeni bir görüşme periyodu başladı.
Seçkin Özdil ismi haftalar önce bana geldiğinde, yönetimin ikinci bir Mert Çetin vakası ile karşı karşıya kalmayacağını düşündüğüm için paylaşma gereksinimi duymamıştım.
Ancak geçtiğimiz günlerde Seçkin Özdil ile yaklaşık 2 hafta önce prensip anlaşmasına varıldığı haberini alınca Konyaspor camiası içerisindeki bazı dostlarıma ulaşarak, kendisi hakkında bazı fikirler edindim.
Konyaspor içerisindeki dostlarıma ilk sorduğum soru, kendisinin Konyaspor’da ne görev yaptığı idi. Aldığım yanıt, Seçkin Özdil’in Konyaspor’da “sportif direktörlük” gibi bir görev yapmadığı ve saha içerisine etki edecek bir görevi olmadığı şeklinde oldu. Özdil’in “kulüp menajeri” olarak adlandırıldığını aktaran dostum, yabancı dil konusunda iyi bir CV’ye sahip olduğunu ve Konyaspor’da bulunduğu sürede futbolcular ile iyi ikili ilişkilere sahip olduğunu; onların şehirdeki sorunlarını çözen isim olduğunu belirtirken Özdil’in transferler ile ilgili direkt görüşmelerden ziyade “yazışmaları” yaptığını, “şu bölgeye şu transfer yapılabilir” şeklinde planlamalar yapan bir kişi olmadığını söyledi.
Yani anlayacağınız, Mert Çetin ile aynı CV’de bir isimden bahsediyoruz...
Antalya şehri, yaklaşık 3 milyonluk nüfusa sahip. Bu nüfusun içerisinde eğitim durumu oldukça yüksek insanlar var. Ve yine, Antalyaspor taraftarlarının içerisinde de önemli yerlerde eğitimler almış, birden fazla yabancı dil bilen, şehri tanıyan, iletişim yönü kuvvetli, her şeyden önce kulübünden başka hiç bir şeyin menfaatini düşünmeyecek insanlar var...
Ancak siz evrak işlerini yürütecek, futbolcuların şehirde yaşadığı sorunları çözecek, futbolcular ile yönetim arasında köprü görevi görecek yeterlilikte bir ismin Antalya’da olmadığını düşünüyorsanız...
Önce Antalya’ya, sonra da Antalyaspor’a yazık.