ATSO’nun Haziran ayı meclis toplantısını izledim. Meclis üyelerinin katılmamasını, katılanlardan bazılarının da erken salondan ayrılmaları konusunda eleştirimi bir kez daha tekrarlıyorum. Ve bu kişileri ATSO Meclis üyesi olmanın sorumluluğunu taşımaya davet ediyorum.

    Adam salona giriyor, 3-5 dakika ayakta dikiliyor ve yerine oturmadan meclis salonundan ayrılıyor.

    Yanlış hatırlamıyorsam ATSO’nun meclisi 117 kişiden oluşuyor. Haziran ayı toplantısı 62 üye ile başlıyor.  Daha sonra gelen üyelerle meclis 66 kişiye ulaşıyor. İlerleyen zamanda bu sayı 43’e düşüyor ve kademeli bir şekilde azalarak 28 üyeyle meclis toplantısı sona eriyor.

    Bir başka ifadeyle 117 üyeli meclis 28 üyeyle kapanıyor.

    Meclis üyelerinin 60 bin üyeye karşı sorumlulukları vardır.

    Meclis üyelerinin Antalya’ya karşı bir sorumlulukları vardır. 

    Meclis üyelerinin ülkeye karşı sorumlulukları vardır.

    Bu nedenlerle üyeler meclis toplantılarına katılmak, Antalya ve ülkemizle ilgili her konuda sorunları ortaya koymak ve varsa çözüm önerilerini sunmak zorundadır.

     Ali Bahar’ı seven- sevmeyen, destekleyen- desteklemeyen mutlaka meclis toplantılarına katılmalı, kendilerince yanlış olanları dillendirmeli, eleştirmeli ve 60 bin üyeden oluşan bu büyük ailenin Antalya’nın bugünü ve yarınını şekillendiren, şekillenmesinde söz sahibi olmasında üzerine düşeni hiç olmazsa ayda bir düzenlenen o meclis toplantısına katılarak yapmalıdır.

******

    Meclis toplantısında ekmek ve diğer unlu mamül fiyatları yapılan oylamayla güncellendi. O anda salonda bulunan meclis üyelerinden birinin bile, “Kardeşim ekmek kaç para olacak, simit kaç para  ?” diye sormamasını yadırgadım. 

******

    Meclis toplantısında bazı üyeler güzel konulara dikkat çekiyorlar..

    Mesela aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olan Hatice Öz’ün, “ATSO Akademi olarak açılan ara eleman değil, aranılan eleman” sorununa çözüm olması açısından açılan kursları hatırlatarak, kursa katılanların yüzde 100’e yakınının işe yerleştirilmesine rağmen, bu kurslara yeteri kadar katılımın olmadığını belirtmesi  ve duyrulması konusunda meclis üyelerinden yardımcı olmalarını istemesi, işsizliğin had safhada olduğu Antalya için oldukça önemliydi.

    Meclis üyesi Kenan Çelik’in, “Aslında biz bugün sabah Ali beyle kahvaltılı bir toplantı yaptık, bazı konuları bizzat aktardık, ama sizlerinde (meclis üyelerinin) bilgilenmesi açısından burada tekrar bu konuları anlatmayı uygun gördüm” derken, kuşkusuz  117 kişiden oluşan ATSO Meclisi’nin gücüne dikkat çekiyordu. Çelik, özel okullarda ve özel öğretim kurumlarınca açılan kurslarda 31 Mayıs itibariyle bir sonraki yılın yasal zorunluluk olarak ücret ilanının yapıldığını söyledi. Çelik, yine devlet tarafından ücret artışlarının yüzde 65’le sınırlandığını vurgulayarak, asgari ücretteki artışın ise yüzde 34 olduğunu belirterek, “Devletimizin özel öğretim kurumları, özel okullar ve sürücü kursları , özel eğitim kursları bunları koruyacak bir düzenlemeye gitmesi zorunluluk arz etmektedir “dedi.

    Ayhan Yıldırım, Altıntaş’ın tam faaliyette olmamasına rağmen yaklaşık 5 kilometrelik yol tıkanıklığına dikkat çekerek , Altıntaş’ın yerleşime açılmasıyla beraber alternatif ikinci bir yola ihtiyaç olduğunu söylemesi ve bugün ve önümüzdeki günler için bir uyarıda bulunması, yönetimin de bu konuya eğilmesi sadece 60 bin üyenin değil Antalya’da yaşayan herkese tercüman olunması açısından önemliydi.

    Sektörel sorunların konuşulduğu bölümde söz alan Meclis Üyesi Hasan Taş, bazı firmaların şimdiden kurbanlıkları kesmeye başladıklarını iddia ederek, “Bayramın birinci günü sabah 9.00’da ya da gün içinde teslim edeceklermiş. Hayvanın birinci gün kesilip, parçalanıp, paketlenmesi olayın kimyasına aykırı bir durum. Hayvanın kesilmesi, dinlenmesi, kemiksiz hale getirilmesi, sonrasında paketlenmesi zaten bayram bitiyor” diyerek meclis üyelerini dolayısıyla kamuoyunu “Bu tür yapılan satışlara icabet etmeyin” diyerek uyardı.

    Salih Yılmaz, “Konutta olduğu gibi işyeri kira artışıyla ilgili de önlem alınmazsa” diyerek başladığı konuşmasına “kahveyi 100 liraya içeriz” diye devam etmesi  de sadece ATSO’nun 60 bin üyesinin değil, Türkiye’nin sorununu dillendirmesi, gündeme taşıması ve bana göre ilgili kişi ve kurumlara, “ATSO olarak biz bunun takipçisiyiz” anlamını taşıyordu.

Sonuç olarak....

Bir Antalyalı olarak ve aynı zamanda ATSO’ya kayıtlı bir şirketin hissedarı, yöneticisi olarak bizleri temsil eden meclis üyelerine sesleniyorum...

Seçilmiş olmanın gereğini yerine getirin...