Mayıs ayının sonu, Haziran ayının başında Antalyaspor taraftarlarının gündemi hem başkan Sabri Gülel’in hem de teknik direktör Nuri Şahin’in görevlerine devam edip etmeyeceği idi.

Önce, 1 Haziran’da Sabri Gülel’in; ardından 3 Haziran’da Nuri Şahin’in Antalyaspor ile aldıkları “devam” kararlarını okuyucularımıza aktarmıştık.

O günden bugüne kadar, özellikle başkan Gülel ve yanındaki yönetici ekibi, insan üstü çalıştı.

Oynatılmayacak oyuncuların çıkılan sözleşmeleri ve fesihlerden doğan bedel, Antalyaspor için can suyu. Bunun yanına Sabri Gülel’in kritik anlarda sağladığı; küçük ve büyük ölçekli şirketlere sahip herkesin derinden etkilendiği böyle bir ekonomik olarak zorlu dönemde 5 milyon euro’yu aşan şahsi destekleri, kendisinin Antalyaspor’a bakış açısını net bir şekilde ifade ediyor.

“Köklü değişim ve orta vadeli stratejik plan ile DNA sahibi bir kulüp ve güçlü bir omurga oluşturma” mottosu ile çalıştığını belirten Gülel, “Anadolu veya Türk kulübünün dışına çıkıp dünya kentinin dünya kulübü olacağız” şeklinde belirtiyor hedefini...

Elbette her bir Antalyaspor taraftarının hayali, Avrupa. Sivas’ın, Konya’nın yaptığını, turizmde dünya markası Antalya’nın en büyük takımı neden yapamasın? Ancak Avrupa’yı hayal etmenin yolu; Süper Lig ve Ziraat Türkiye Kupası’nda “düzenli ve istikrarlı” başarılardan geçiyor.

Ligde tek sezonluk başarıların ardından Avrupa’ya giden takımların şu anki konumları ortada. Dolayısı ile önce Süper Lig’de üst sıraların takımı olmayı, doğru oyunculara doğru yatırımlar yapıp sonraki sezonlarda bu oyunculardan bonservis geliri elde etmeyi, genç oyunculara değer vermeyi, onlara süre bulabilecekleri alanlar açmayı DNA’mıza işlemeliyiz ki, Avrupa’ya açılabilelim.

Ancak... Antalyaspor’u, bugüne kadar yöneten futbol akıllarına teslim ederseniz; dünya takımı olamadan komşu illerin başarılarını uzaktan izlemeye ve “bir gün biz de bu başarıları yakalar mıyız” diye hayal kurmaktan öteye gidemeyiz.

Antalyaspor’un özellikle son 3 sezonundaki transferlerini göz önüne aldığınızda, ortadaki net başarısızlık, bugün kulübün içerisinde bulunduğu ekonomik sıkıntıların en temel sebeplerinden biri. Yapılan her 10 transferden yalnızca 2’sinin tutmasına şükretmemiz, Antalyaspor’un bugüne kadarki futbol akıllarında bir yetersizlik olduğunu göstermiyor mu?

Şirketlerinizde yetersiz personeller ile ilgili tedbirler mi alırsınız yoksa onlara aynı sorumlulukları yüklemeye devam mı edersiniz?

Dolayısıyla... Antalyaspor’u bir dünya kulübü yapmaya çalışmadan önce, kulübe bir “futbol aklı” getirin. Belki bu kulüp Benfica, Porto, Ajax olamaz ancak Paok, Genk, Club Brugge, Nice, Rennes neden olmasın? 

Ekleme Tarihi : 2023.07.15 10:18:03

Son Düzenlenme Tarihi :