Öncelikle...
Sayın başkan Sabri Gülel...
Şirketlerinize Gıda Mühendisliği pozisyonu için muhasebeci alır mısınız? Ya da uzmanlık gereksinimi “lojistik” olan bir pozisyona ziraat mühendisi alır mısınız? Cevabınızı duyar gibiyim; teşekkür ederim.
Sportif direktörlüğün temel bir tanımı var. Kulüp başkanı ile A takım hocası arasındaki köprü olmak.. Ancak bu köprü, fiziksel bir olgu olmaktan öte anlam barındırıyor. Günümüzde Avrupa’nın ilk beş liginin yanı sıra, diğer liglerde yaptığı “oyuncu al-sat”ları ile, başarılı finansal kulüp yapıları ile, genç oyuncuları geliştirmesiyle tanıdığımız bir çok takımda ana planlayıcı, sportif direktörler oluyor.
Ve bu takımlardaki sportif direktörler, genç olsun olmasın; eğitimli, sadece bir alanda değil futboldaki hemen hemen tüm alanlarda donanımlı, oyuncudan ve gözlemden anlayan, yapı inşa etmesini bilen, baskıyı yönetebilen yani işin özü “liyakatli” insanlardan oluşuyor.
Bir yapıyı inşa etmek, bu yapıdaki tüm ana kolonların yönetiminden sorumlu olmak, iyi ve kötü sonuçta ortaya çıkacak baskıya karşı dayanıklı olmak, futbol A takımının mali disiplini ve bütçesi doğrultusunda kısa, orta ve uzun vadede kadrosunun planlanması, transfer listenin belirlenmesi ve gerçekleşmesindeki süreç yönetimi gibi bir çok zor ve riskli konu da sportif direktörlük müessesinin içerisindeki ana kolonları oluşturuyor.
Bu pozisyon için iddialara göre Galatasaray’ın eski tercümanı Mert Çetin’in yoğun bir şekilde adı geçiyor. Her ne kadar çeşitli yerlerde görev tanımı olarak “idari yardımcılık” yazsa da Çetin’in Galatasaray’daki ana görevinin “çeviri” olduğunu sanıyorum hiç bir Galatasaraylı inkar etmez.
Zaman zaman tercümanlığın sınırlarını aşıp amigoluğa varan eylemleri ki, bundan ne kast ettiğim yakında ortaya çıkar; bir İstanbul camiasında iş veren – çalışan ilişkisini aşan duygusal bağı olan ve bunu asla gizlemeyen, böylesine deneyim gerektiren bir alanda hiç tecrübesi, referansı, vaad ettiği vizyonu olmayan bir ismin bırakın göreve getirilmesini, gündeme gelmesi dahi Antalyaspor ve onu şirket mantığı ile yönetmeyi düşünen yeni başkanı için büyük hayal kırıklığı...
Bu iddianın, gerçek olmamasını temenni etmekle birlikte Antalyaspor’dan hiç bir yetkilinin çıkıp “yalanlama” yapmaması ne yazık ki haberlerin doğruluk payını artırıyor.
Çeşitli kariyer sitelerine ilan vererek dahi eminim daha iyi isim ve CV’lere ulaşabilecekken...
Nuri Şahin’in Almanya’daki network’ünü kullanarak bu bölgedeki “tecrübeli ve işi sportif yönetim olan” isimlere ulaşabilmek varken...
Bir tercümandan sportif direktör yaratmayı hayal ediyorsanız...
Antalyaspor’u ve onun cefakâr taraftarlarını çok fazla hafife alıyorsunuz demektir...