Sosyal medya, tehlikeli bir platform. 1 dakika 15 saniye gibi kısa bir sürede, bambaşka bir kimlik yaratıp, isimsiz bir kahraman oluşturabilirsiniz. Tespit edilmesi zor ama imkansız olmayan bu hesap ile, “kendi kimliğiniz ile söyleyemediğiniz” çoğu şeyi dile getirebilirsiniz...
Bugünlerde dolardan daha hızlı yükselen de, bu hesapların açılması oldu...
Konu, elbette Antalyaspor...
Sadece bugün değil, geçmişte de bir çok örneği var. Sahte isimler, bir Antalyaspor logosu ile profil fotoğrafı. Hedef, hangi dönemin karşısındaysa, ona aleni saldırma. Eski başkan Aziz Çetin, yeni başkan Sabri Gülel, bazen Nuri Şahin’e hatta bazen bana..
Transfer duyumu veren, “çok yakında açıklayacağız” diyerek tehdit eden, Nuri Şahin’in istifa etmesi için algı operasyonu yapan, geçmiş dönemlerde Aziz Çetin aleyhine olduğu gibi bugünlerde Sabri Gülel aleyhine “sahte kimlikleri ile” paylaşım yapan bu hesaplar, camianın kangreni durumunda.
Çünkü ne yazık ki, yazılanlara sorgulamadan inanan da bir kitle mevcut.
Hesaplarının şifrelerini bile hatırlayamayacak kadar uzun aralıklarla hesaplarına giren ve birden ortaya çıkan 30-40 takipçili bu hesaplar, gerçek hayatlarında kime düşmansa, kiminle problemi varsa; sahte isimlerinden aldıkları güçle, söylediklerini kanıtlama zorunluluğu olmadan yazıp çiziyor...
Cengiz Han’ın bir sözüdür bu; “Yapıyorsan korkma; korkuyorsan yapma.”
Kendi isimlerinizle düşüncelerinizi belirtmekten korkuyorsanız, belirtmeyin.
Düşüncelerinizi belirtmekten korkmuyorsanız da, bunu kendi isimlerinizle yapın.
Dikkate alırlar, almazlar. Ama bunu, kendi isimlerinizle yapın. Bu camiada herkes eleştirilebilir. Başkanlar, Nuri Şahin, futbolcular, antrenörler, taraftarlar, gazeteciler... Yeter ki bu eleştiriler, Antalyaspor’a zarar verir düzeye gelmesin.