İşiniz varsa erteleyin.
Gezmeye gidecekseniz gitmeyin. Ailenizi ikna edin. Çor - çocuk Antalyaspor - Samsunspor maçına gelin. Ya da gidin. Hangi size uygunsa.
Ailenizle gelin. En güzeli, bu olsa gerek. Çocuğunuzla gelin maçı izleyin.
Antalyaspor yönetimi bir güzellik yapsın, çocuğuyla gelenden çocuğu için bilet parası istemesin. Göz yumsun. Hatta teşvik etsin.
Kırmızı - beyazlıların galibiyet hasreti Cumartesi akşamı sona ersin.
Bunun için de taraftar desteğine ihtiyacı var. Bunun için taraftarı da yanında olmalı. Taraftar desteğinin ne anlama geldiğini Fenerbahçe’den gördüm. Daha iyi anladım.
Mutlaka 3 puan alınması gereken bir maç. Mutlaka galibiyetle sahadan ayrılmamız gereken bir maç.
Rakip kapanacak. Rakip, kapalı savunma yapacak. Kontratak futbolu oynayacak. Hatta bir puanı garantiye almak için 5'li, hatta 6'lı savunma yapacak.
Antalyaspor’a Çin Seddi örmeye kalkacak. Çin Seddi yapacak, kalenin önüne otobüs, metrobüs, belki de Antalya’ya gelmeyen hızlı treni çekecek.
Samsunspor, nasıl savunma yaparsa yapsın umurumda bile değil.
Çünkü, Antalyaspor 2 maç önceki Antalyaspor değil. Hatta Antalyaspor, Fenerbahçe maçındaki Antalyaspor’da olmayacak.
Bundan emin olabilirsiniz.
İzlemeyenler için yazayım Adam Buksa izlediğiniz Buksa değil. Hava toplarına çıkan, rakibi taşıyan, rakiple omuz omuza mücadele eden bir santrafor artık.
Kanatlarımız daha hızlı.
Bu arada boy ortaması da yükseldi Antalyaspor’un. En azından duran toplarda hücumda artıya geçebilir, defansif anlamda belki de şablon goller yemekten kurtuluruz.
Form tutan, takıma alışan, birbirine uyum sağlayan futbolcu sayısı da arttı.
Samsunspor karşısında sıradan bir galibiyet beklemiyorum da, istemiyorum da.
3-4 gollü, rakibi abandone eden, rakibin yeter artık, şu maç bitsin artık dediği bir 90 dakika izlemek istiyorum. Taraftarda aynı düşüncede.
Artık kazanma zamanı. Bugün 3 puan zamanı.