Dualarımız, aklımız, kalbimiz minik Davi ile...

İstanbulspor karşısında alınan galibiyet, 3 puan kadar kazanma alışkanlığının devam etmesi anlamına geliyor. Futbol, bir özgüven oyunu. Özgüvenin ilk adımı da "art arda" kazanmaktan geçiyor.

Dünkü oyuna dair yapabileceğim yalnızca dört eleştiri var.

Genel kanının aksine kötü olmayan bir ilk yarıda rakibin tek hücum organizasyon şeklini savunamamak, yine bir konsantrasyon kaybı demek.

Stoper tandeminin ağırlığı ve dünkü maç özelinde düşük hareketlilik, Antalyaspor’un topu dolaştırma hızını da önemli ölçüde düşürdü ve bu da İstanbul ekibinin yaptığı kaymalar için onlara ekstra zaman verdi.

Van de Streek "dünkü maç özelinde" kayıp bir 84 dakika izletti. Daha erken bir değişiklik ile hem Buksa ve orta alanın arasındaki link kurulabilir hem de takımın pas sayısı artırılarak oyuna hakim olunabilirdi.

Antalyaspor gibi mental anlamda kırılgan periyodlar geçirmiş takımlar, galibiyeti korumak için tıpkı Antalyaspor teknik heyetinin Samsunspor ve İstanbulspor maçında olduğu gibi birinci bölgeye çekilip savunma hattını 5’leyebiliyor. Ancak bu psikoloji ve taktiksel anlayış, tam aksi sonuç da doğurabilirdi.

Topu kalenizden uzakta tutmak mı gol yeme ihtimalinizi düşürür, yoksa bireysel hata ile gol yeme rekoruna sahip savunma hattınıza +1 oyuncu ekleyerek geri çekilmek mi?

Topa sahip olup, pas yapıp rakibi uyutmak mı; geriye yaslanıp rakibe her an gol atabileceği hissini yaşatmak mı?

Bunların hiç biri, çözülmeyecek sorunlar değil... Eminim, bu kazanma alışkanlığı ile birlikte oyuncu grubunun ve teknik heyetin yükselen özgüveni; bu eleştirilerin daha da azaltılacağı maçlar çıkaracaklardır...

Fakat...

Buksa'nın golleri, half space'ler, kazanma alışkanlığı ve 3 puandan daha önemli bir konu var...

Sabri Gülel, Antalyaspor A.Ş.'nin Başkanı. 

Antalyaspor Başkanı Sabri Gülel’in görevi, Antalyaspor teknik direktörü Nuri Şahin ve oyuncu grubuna gerekli konfor alanını sağlamak.

Ve Antalyaspor Başkanı Sabri Gülel, şu ana dek o konfor alanını olabilecek en maksimum düzeyde sağladı ki, sezon sonuna gelip arkamıza baktığımızda, önüne geçtiğimiz bir çok takım göreceğimizi düşünüyorum ve bunun başlıca sebebi; yapılan yüksek fayda/maliyet oranına sahip transferler ile teknik heyetin eline iyi bir malzeme vermesinin yanı sıra oyuncu grubunun maaşlarının düzenli ödenmesi için gösterilen özen ve futbolculara verilen güven olacaktır.

Ancak, Antalyaspor’un diğer paydaşlarının görevi de; Antalyaspor A.Ş. Başkanı Sabri Gülel’e gerekli konfor alanını sağlamak.

Ne yazık ki, sağlanmıyor; sağlanmak istenmiyor.

Kişisel hırslar, rekabet ve mücadele insanoğlunun varoluşundan bu yana süre gelen bir iç güdü. Bu iç güdüyü kimse ne kendisinden ne de başkasından silemez.

Ancak kişisel hırslar, en temel varlığımız olan ailemize, yani Antalyaspor’a zarar vermemeli.

Bu kişisel hırslar, Antalyaspor’un Başkanına, dolayısıyla her bir taraftarın, futbolcunun, yöneticinin, eski/yeni başkanın ailesine; yani Antalyaspor’a zarar veriyorsa...

Vermeye çalışanın önünü, en başta Antalyaspor taraftarı kesmeli... 

Çünkü Antalyaspor, HEPİMİZİN.

Ekleme Tarihi : 2023.09.30 20:55:40

Son Düzenlenme Tarihi : 2023.09.30 23:56:13