SON DAKİKA

logo


Salih Özgünsür
salihozgunsur@yandex.com



Bonservisleri alınmalı mı?

Antalyaspor’da bu sezon, "anlam veremediğim" Assombalonga ve verilen bonservis bedeli/yaşı/verebileceği katkı/mali açıdan geri dönüşünün oranlaması ile yanlış bulduğum Erdoğan Yeşilyurt transferleri dışında yapılan transferlerin büyük bir bölümünün ilk 7 haftada sahada verdikleri geri dönüş, hepimizi heyecanlandırdı.

Başkan Sabri Gülel’in gayet akılcı bir politika ile önce bonservis opsiyonları koyarak kiralayıp, performansını ve vereceği katkıları gördükten kalıcı olarak takıma dahil edebilme imkanını elinde tuttuğu Adam Buksa ve Dario Saric, şimdiden performansları ve saha içerisindeki katkıları ile Antalyasporlu taraftarların takdirini kazanmış durumda.

Öyle ki, kırmızı beyazlı taraftarların önemli bir bölümü, oyuncuların satın alma opsiyonlarının devreye alınması konusunda ısrarcı.

Peki Başkan Gülel, bu oyuncuların bonservislerini almalı mı?

Bence kesinlikle evet...

Ancak, gördüğüm yorumlar üzerine bu soruya eklentiler yapıyorum.

Adam Buksa, Dario Saric ve hatta bonservis bedeli ödenmeden kadroya dahil edilen ve rekor bir çıkış bedeli ile transfer olacağının sinyallerini veren Jakup Kaluzinski’den daha iyisi var mıydı?

Evet.

Alınan oyuncular yerine, bu “daha iyi” futbolcular tercih edilebilir miydi?

Evet.

Önemli olan bu mu?

Bence hayır...

Elbette Adam Buksa’dan da, Kaluzinski’den de, Saric’ten de daha iyi, daha rantabl, fiyat performans oranı daha yüksek oyuncular var. Belki yüzlerce... Ancak bu düşüncenin sonu yok. Keşfedilecek, izlenecek hatta alınacak oyunculardan “her zaman” daha iyileri olacaktır.

Antalyaspor, Haji Wright’ı aldığında da daha iyisi ve daha yüksek bonservis getirebilecek bir muadilini bulabilirdi. Peki Coventry, Haji Wright için Antalyaspor’a ödediği bedele, Haji Wright’tan daha iyisini bulabilir miydi? Cevabın yine "evet" olduğuna hepimiz hem fikiriz.   

Önemli olan; hali hazırda performans vermekte olan, farklı takımların dikkatlerini şimdiden çekmeye başlamış bu oyuncuların “imkan varken” bonservislerini almak, bu bonservislerin üzerine belirli bir miktar daha ekleyip satışlarını gerçekleştirmek ve bunu sürekli hale getirmek...

Yani... Bunu bir “mantaliteye” ve “kurum hafızasına” dönüştürmek.

Ve bu oyuncular gitmeden, yerlerine gelecek daha iyi ve benzer potansiyeldeki oyuncuları hazır etmek...

Avrupa’da “al-sat” ile öne çıkan kulüplerde çoğu kez rastladığımız gibi; oyuncunun kulüpten ayrılmasından bir saat sonra, aynı oyuncunun muadilinin transfer edildiği açıklanıyor.

Antalyaspor’un kurtuluşu, bu mantalitenin inşaasına ve “sürekliliğine” bağlı, "daha iyisi bulmaktan" daha da önemlisi, bence budur. 



Ekleme Tarihi : 2023.10.04 20:48:11
Son Düzenlenme Tarihi :

Antalyaspor'un "gündemi" .

Bu galibiyet kime yazar?.

Hatalı bir tercih mi?.

Kıskançlık ve Haset.

Bir yetkim olsaydı....

Dile kolay... .

Anlam veremiyorum.

Çok Beklersiniz!.

Vizyona alırım.

Net başarısızlık olur.

Ali Jasimi doğru ama....

Nuri Şahin'e sorular.

Yeni sezon ve "o konu".

Nuri Şahin'e çağrı! .

Sabri Gülel'e sorular .

Bunu yapacak çok adam var.

Ben yazmaktan yoruldum.

Buz gibi.

Antalyaspor'un borcu.

Salih Özgünsür

Yorum Yap