2023 FIVB Milletler Ligi final maçında Çin’i 3-1 mağlup ederek şampiyon olan A Milli Kadın Voleybol Takımı ülkedeki zam yağmurunun ardından yaz ayında yağan yağmurun serinliğini yaşattı bizlere.
Ama görünen köy kılavuz istemezdi. Sadece milli takım değil voleybolda özellikle de kadınlarda kulüplerin Avrupa’daki başarıları milli takımın başarısının geleceğinin bir göstergesi idi.
Bu kadınların başarısıdır. Bu Türk kadınlarının başarısıdır. Hırsıdır. Çalışmasının, kendisini geliştirmesinin başarısıdır.
Bu başarı günümüzde kız okulları, kız üniversiteleri, ayrı sınıflar, ayrı eğitim diyenlere karşı da alınmış bir zaferdir.
Merak ediyorum şimdi Voleybol Kadın Milli Takımı ne kadar ödül alacak ? Nasıl bir ödüle layık görülecek ! Sonuçta takım olarak dünya şampiyonu oldular. Ekol olan ülkeleri yenerek şampiyon oldular.
Ve en önemlisi de tek bir Türk yabancısı vardı. O da Türk’ten çok daha fazla Türk’dü. Sevinç gözyaşları dökmesi bunun en güzel göstergesi idi.
Ama Türk kadın voleybolcularımızı unutmayalım. Başarının mimarlarını.
Taraftarı da unutmayalım.
Gecenin 1.30'da, gecenin 3.30'da kalkıp maçları izleyenleri de unutmayalım. Onlar da kadın voleybolcularımız kadar inandılar.
Ama ortada büyük bir ayıp var.
Dünya Şampiyonu olmuş bir takıma, dünya şampiyonu olmuş bir ülkenin takımının kaptanının eline şampiyonluk kupası tutuşturulamaz. Bunun adı saygısızlıktır, bunun adı hazımsızlıktır. Bunun adı kıskançlıktır.
Şampiyon bir takımın kenardan birisi elinde kupa ile gelip “alın bu kupa sizin” diyemez.
Keşke Voleybol Federasyonu zafer sarhoşluğunu bırakıp o şampiyonluk kupasını almasaydı. Keşke tavır koyabilseydi Voleybol federasyonu başkanı.
Şampiyonluk kupası eli tutuşturulan kaptan Eda Erdem’in o anki şaşkınlığı, hayreti yapılanın ne kadar çirkin, yakışıksız olduğunu gösterdi.
Artık kabul etsinler. Türk Kadın Voleybolu, Türk Kadın Voleybol Milli Takımı artık dünyada bir ekol.
Hazmedin.