Antalyaspor’da transfer yok ama bol bol tasarruf adımları var.
İşe yaramayan, kadroda yer alamayacak isimler gönderiliyor. Gönderilen o müthiş yetenekleri takıma kazandıranlardan Allah razı olsun.
Transfer olsun diye yapılan transferlerdi onlar.
Peki Antalyaspor’da gidecekler bitti mi ?
Hayır. Daha sırada isimler var. Oynayacak, oynayan, takımın banko isimleri var.
Maliyeti yüksek olanda var, düşük olan da var.
Daha önce de yazdım. Takımdan gidecek 2 isim. Fernando ve Haji. İkisi de takımın değişmezleri. İki isimde takımın olmazsa olmazları. Kimse bu iki ismin takıma katkısını yadsıyamaz.
Ama banko oyuncuların gitmesini maliyet olarak görmek, tasarruf olarak görmek çok da bana mantıklı gelmiyor. Her futbolcunun bir değeri var. Kalitesi var. Kaliteye, tecrübeye göre de maliyeti, alacağı para var.
Haji ve Fernando’da bu isimlerden sadece ikisi. Bana göre aynı kategoride Güray var, beğenmeselerde Sam Larsson, Veysel, Bünyamin hatta Fredy var.
Her takımda futbolcuların aldıkları maaşlar farklıdır.
Sanki Antalyaspor bir algı operasyonu yaparak takımın içini boşaltmak, maliyetli oyuncuları göndermek, buna kılıf aramak ve yeni sezonda küme düşecek ilk takım olmak istiyor gibi.
Tamam Fernando’yu gönderelim. Haji’yi gönderelim. Hatta yaşı dediğimiz Güray’ı da gönderelim. Gitsin. Ya da yıllık 500 bin euro’nun üzerinde ne kadar futbolcu varsa hepsini gönderelim. Maliyeti daha da düşürelim.
Mantık doğru, gidiş, izlenen yol yanlış. İşe yaramayan, takıma katkı koymayan, yatarak para kazanan, Antalyaspor’dan ne kadar haksız para alan futbolcu varsa hepsini gönderelim. Buna evet. Kayıtsız şartsız evet.
Ama takımın temel taşlarıyla oynamak, iskeletiyle oynamak, maliyet düşüreceğiz diye belki de takımın kaderiyle oynamak bana mantıklı gelmiyor.
Elinde daha iyi yoksa oynayan oyuncunu göndermeyeceksin.
Ama borcun varsa ve borç senin başına bela olacaksa, senin yakın zamanda çıkmaza sokacaksa, zaten ulusal lisansı bile alamamışsan bazen küçük yol ayrımlarına girilebilir.
Ama alışkanlık yapmamalı.