Antalyaspor’un eksiklerini biz bildiğimiz kadar teknik heyette biliyor, yönetimde biliyor, başkan da biliyor.
Biz sadece çok bilmişlik yapıyoruz. Aklımızdan geçenleri, gördüklerimizi söylüyoruz. Yukarıdan izliyoruz. Henüz canlı izlemedik ama Cuma akşamı izleyeceğiz.
Ama net eksiklerimiz var. Bunu biliyoruz.
Stoper, 8 numara, kanatların yedekleri. Aklımıza ilk gelenler ve olmazsa olmazımız.
Hafta sonuna kadar, belki de Cuma’dan önce bir takviye daha gelir.
Transfer para işidir. Parası olan yapar. Parası olan verir parayı stoperini de alır, alternatif golcüsünü de alır, kanat alternatiflerini de alır, gider yetenekli gençleri de alır ve yoluna devam eder.
Ama Anadolu takımı olursan, bazılarının yaptığı gibi 3-5 milyon euro yıllık ücret, imza parası, bonus veremezsin. Sen o takımların bir futbolcuya verdiği yıllık para ile takım kurmak zorundasın.
Bu gerçeği kabul edelim.
Onun için bugüne kadar gelen başkanları, başkan oldukları için eleştirmedim. Onlar geldi, varsa başkası da gelseydi. Bu kulübün defalarca başkan aradığını biliyorum. Kulübün anahtarının valiye götürüldüğünü de biliyorum.
Antalyaspor ayağını yorganına göre uzatıyor. Uzatmak zorunda. Döviz kurundaki artışlar sonrasında Antalyaspor’un üzerindeki yorgan daha da kısaldı. Ayaklar dışarıda kaldı. Yakında beline kadar kısalırsa da sürpriz olmaz.
Kırmızı - beyazlıların kurtuluşunun nasıl olacağını bizde biliyoruz, yöneticilerde biliyorlar. Onlarında gitmek, izlemek ve refaha ulaşmak isteyecekleri tek yol bu. Onlarda bunu çok iyi biliyorlar.
Ama oluyor. Sürekli Antalyaspor’un küme düşme potasında olması, teknik adamların ve yönetimlerin günlük, sezonluk başarı peşinde koşmaları, her sezon başı hedeflenen genç projesinden geri adım atılmasına neden oluyor.
Mucize olursa, gerçek bir mucize olursa forma bulur ve kendisini kanıtlarsa o zaman projemiz başarıya ulaştı oluyor.
Antalyaspor’u bu konuda eleştirebilirim ama başka konularda eleştiremem.
Şimdilik...