Antalyaspor’da formaların beğenildiğini söylemek çok da söz konusu değil.
Daha önce de ifade ettiğim gibi benim için forma değil, formanın içindekiler, formanın içindekilerin başarısı önemli demiştim.
Formanın satışı, formanın beğenilmesi de Antalyaspor’un başarısına bağlı.
Ama, son günlerde formanın beğenilip beğenilmemesinin dışına çıkıldı, Store, storedeki ürünlerin çeşitliliği, storedeki ürünlerin yetersizliği gündeme gelmeye başladı.
Store dediğiniz taraftara hitap eder. Store dediğiniz çeşitlilik demektir. Store dediğiniz içeriye giren taraftarın, hatta Antalyaspor’lu olmayanın bile birşeyler alıp çıktığı, yanında anı olarak saklayabileceği ürünler demektir.
Öncelikle kabul etmek gerekiyor ki Antalyaspor’un storesi, son derece yetersiz. Ürün çeşitliliği yetersiz. İstediğiniz ürünü, size uygun olanı bulmak zor.
Store yetersizliği arasına elbette mağaza sayısı da giriyor. Hatta bana göre mağaza sayısı çok çok daha önemli.
Eli ayağı düzgün bir tane storesi var Antalyaspor’un. İlçelerde storeler açmak zok mu zor ? Belediyeler ile işbirliği yapılarak yeni storeler açılamaz mı ?
Seyyarları saymıyorum bana göre yok hükmündeler. 3. Lig takımlarının bile daha iyisi vardır.
Akseki, İbradı, Gündoğmuş, Elmalı gibi ilçelerden bahsetmiyorum. Ama Kemer, Alanya, Manavgat, Kaş, Kumluca’dan bahsediyorum. Özellikle bunlardan dördü turizmin kalbinin attığı yerler. Orada merkezde storeler açmak çok mu zor ?
Yok adımız hıdır, elimizden gelen budur.
Bu arada sen - ben kavgasını da bir zahmet bitirin.
Birisi store bende değil diyor, diğeri de bende değil diyor. Sen - ben kavgasında olan Antalyaspor’a oluyor.
Aslında bunun çözümü kolay. Basit. Ama bildiğim bileli, özellikle de son 10 yıldır bu var. Hep masada, hep tartışma konusu.
Son dönem başkanlarının tümü derneği de istedi. Ve aldı. Aziz Çetin’i sevmeyenler olabilir ama ben saygı duyarım. Ama, kendisinin istediğini, başkasınının da istediğini biliyor.