Batıyoruz.
Batışın ayak sesleri.
Enseyi karartmayalım konularını, umutlarını çoktan geride bıraktık.
Zymer olayı tamamen Sinan Başkan ve yönetiminin eseridir. Onların iş bilmezliğinin eseridir. Onların ileriyi görememelerinin eseridir.
Ama. Bir de aması var.
Gerçekten kulüp yönetmek zor. Döviz kurunun neredeyse her gün yükseldiği ülkemizde kulüplerin ve Antalyaspor’un borcu neredeyse günlük yükseliyor.
Yöneticiler de çaresiz kalıyorlar.
İşbilmezliği bir kenara koyuyorum. Affedilmez bir hata. Zymer’in parası bir şekilde sözleşmesini fesih etmeden ödenmeliydi.
Düşünün 2020 yılında 7 liranın altında olan Euro kuru dün itibariyle 37 lira idi. Bugün belki de yeniden yükselmiştir.
Örneğin geçtiğimiz hafta kaldırılan dosyalar arasında olan Blanko’ya o gün parası ödenseydi 7 lira üzerinden ödeme yapılacaktı. Muhtemelen faizleriyle birlikte 37 liradan ödeme yapıldı.
Ülkemiz futbolunun en büyük sıkıntısı döviz kurunun sürekli yükselmesi.
100 lira olan borç yıl sonunda 130 lira oluyor.
Antalyaspor tarihi boyunca maddi sıkıntı yaşadı. Belediyeden geçici kaynak aktarıldı, hali vakti yerinde olan Antalyaspor’u seven işadamlarından borçlar alındı, kapı kapı dolaşarak para arandı.
Bildiğim bileli bu böyle.
Maddi sıkıntı yaşanmayacak dediğimiz Öztürk’ler döneminde bile sıkıntı yaşandı.
Tüm başkanların istifa nedeni “para” oldu.
Götüremediler, çözüm bulamadılar, tükendikleri - çıkmaza girdikleri anda hemen hevesli birisine koltuğu bırakıp gittiler.
Antalyaspor’da çarklar dönmüyor. Düzenli, sürekli ve yüksek gelirini bırakın sabit geliri bile olmayan bir kulüp.
“Batıyoruz.
Batışın ayak sesleri” dedim.
Evet, Antalyaspor borç batağına girmek üzere. 2 milyon euro bile Antalyaspor ciddi rakam. Ödeyemeyeceğinden değil ama geliri yok. Ya takıma para ayıracak ya da alacaklı futbolcuların alacakları ödenecek. İkisi bir arada gitmiyor.
Bizim zengin başkanlarımız yok. Bizim cebinden bir anda milyonlarca euro harcayacak başkanımız yok. 3-4 takımın bir futbolcuya ödedikleri para Antalyaspor’un neredeyse bir sezonluk bütçesi.
Arada korkunç fark var.
Antalyaspor’un borcu ve borçları katlanarak artacak. Sağır sultan bile biliyor bunu.
Çözüm mü ? Yok ki bulalım. Futbolcu satalım desek 3 milyon euro yapacak futbolcumuz yok. 1-2 ismimiz var. Onlara da piyasanın altında rakamlar öneriliyor.
Kaluzinski’yi satabilirmiyiz ? Satarsak transfer tahtasını yeniden açabilirmiyiz ?
Zor günler, zor sezon bekliyor kırmızı - beyazlıları.
Hem de çok çok zor.
Bir babayiğit çıkar, parası çoktur, işi de biliyordur, har vurup harman savurmaz, kimseye para yedirmez, sinekten yağ çıkartır. O zaman başka.
Ama bu durumda Antalyaspor’a kimsenin talip olacağını düşünmüyorum.
Tüm yanlışlarına rağmen Sinan Boztepe’yi alkışlıyorum. Aslanlar gibi mücadele ediyor. Ayakta durmaya çalışıyor. Koltuk değnekleri bulursa, gözünmez gelirler yaratılırsa Başkan Boztepe tek başına kaldığı ortamda en azından teselli bulur, nefes alır, çözüme yaklaşır.