Antalyaspor bildiğim kadarıyla Zymer’le ilgili transfer yasağı gelmeden önce Andros Townsend’in lisansı için TFF’ye başvurdu.
Yani yasak gelmeden.
Antalyaspor Andros Townsend’in lisansının TFF tarafından verilmesini bekliyordu.
Başkan dahi bu konuda sorun yaşanmayacağını %95 lisansın verileceğini söyledi.
Peki neden verilmedi ? Neden aksadı ? Yasak gelmeden önce sözleşme imzalanıp, lisans için TFF’ye başvurulmadı mı ? Başvurulduysa Antalyaspor’a lisansı neden verilmedi ya da ağırdan alındı ? Bile isteyemi ağırdan alındı yoksa Antalyaspor için başımıza dert almayalım, FİFA ile başımız derde girmesin, başımız ağrımasın, daha yeni, göreve geldik, biz değil Antalyaspor yansın, onlar kendi hatalarının bedelini mi ödesin diye düşünüldü.
Bana göre evet. Antalyaspor lisans için başvurusunu yapmış olabilir ama biz işlem yaparken hatta lisansın çıkarılmasına dakikalar kala geri adım atmak zorunda kaldık denebilir.
Ya da gerçekten yasak saatinden sonra lisans işlemleri donduruluyordur.
Bu da olası ihtimal.
Antalyaspor oyuncusu tribünde oturtmak için almadı. Ne yapalım futbolcunun sözleşmesini fesh ederiz, onun da parasını öder el sıkışırız diye de düşünebilirler mi ?
Yok. Öyle düşünmediklerine eminim.
Ama lisansın çıkması için 2 milyon euro parayı nasıl bulacaklar muamma.
1.750 milyon euroyu bulmakta zorlandılar.
2 milyon euro daha büyük para. Aslında Sinan Başkan kendisinin ve yönetiminin yaptığı hatayı çok pahalıya ödüyor. Ya da Antalyaspor ödeyecek demek daha doğru.
Bize bir sürpriz yapar ve lisansı çıkartabilirse, transfer tahtasını da açabilirse Başkan Boztepe’yi ayakta alkışlamak gerekiyor.
**************************
Zaman zaman Antalyaspor’da başkanlık için isimler lanse edilir. İsimler önplana çıkarmaya çalışılır.
Son birkaç gündür bir paylaşım var. Daha önce başkanlık yapanlardan birisi hazırlanıyormuş. Muş muş muş.
Evet etkileşim almak için güzel taktik.
Bugünlerde poyraz çok. Sert esiyor. Dedikodu üzerine olunca da daha hızlı esiyor.
Sabri Gülel açıklama yapmak zorunda kaldı.
Vakıf ve dernek başkanları olduğu sürece ben aday olmam dedi. Hatta cümlesini bir adım ileriye bile götürdü. “Aynı kaptanın iki defa batırdığı gemiyi 2. Defa yalnız başına kurtarmaya kalkmaya da ne denir?
Fazla söze gerek yok.
***********************
Antalyaspor yönetiminin bile ve kombine fiyat politikasını doğru bulmuyorum.
Hiç bir zaman yüksek bilet, yüksek kombine fiyatları daha fazla taraftar çekmez.
17 bin lira asgari ücretin olduğu ülkemizde en düşük rakamlarla bilet, yemek, yol masrafı gibi en az 1000 liradan az ödemeyecek olan bir taraftarın maça gelmesi çok zor.
Buna ilçelerden gelecek olanları da ekleyelim. 1000 yol + 1000 bilet - 500'de yemek diyelim 2500. Ayda 2 maç 5000 TL.
Düşük fiyat politikasınile daha fazla taraftarın tribünlere gelmesini teşvik edelim. Ailecek gelmelerini, eşlerini - çocuklarını alarak maça gelmelerini sağlamaya çalışalım.
İlçelerden taraftar taşıyalım. Eskiden vardı. Ben toplu ulaşım aracını kullanacağım, kombinem var, bilet aldım diyenin biletini ve kombinesini kontrol edip, maça gelmesini sağlamalıyız.
Akıl hocaları kulak arkası edilmesini sağlayacaktır. Olmaz diyeceklerdir.
Olur hem de bal gibi olur. Biz Atatürk Stadı’nda maça girebilmek için maça bilet alan taraftara adeta yalvarır ve onlarla birlikte maça girerdik.
İnanıyorum ki bugünkü taraftarların ana kitlesi o dönemden gelenlerdir.
Bilet fiyatları ve kombine konusunda daha radikal kararlar almak zorundayız.
Bir kişinin gireceği ücretle 3 kişi girsin. Daha fazla taraftar olsun.
Tamam 4 maçta bilet fiyatlarını zirve yapalım. Ama onlara da kota koyalım. Bazı yasaklar, kurallar koyalım.